Televizyonlarda yayınlanan bazı film, dizi ve kimi programlar için, izleyiciyi baştan uyarma zorunluluğu var.
Program başlamadan önce, ya “genel izleyici” ya da “7 yaş üzeri, şiddet – korku” gibi spotlarla izleyici uyarılıyor.
RTÜK öyle uygun görmüş, böyle yapılıyor.
Kimin eli kimin cebinde programları için, paparazziler için, eş bulmaca programları için böyle bir uygulamaya gerek duyulmuyor.
Aslında o programlar başlamadan önce, “dikkat, ahlak dışı” diye bir spot kullanabilir mi acaba?
Şimdi gelelim konumuza;
Bir televizyon kanalında yayınlanan “Arka Sokaklar” adlı polisiye bir dizi var.
Rast geldikçe izliyorum.
Polislerin mesleki ve insani dayanışmaları, polis halk ilişkileri, bazı polisiye olayları mantıkla çözme yöntemleri ile bana göre eğitici – öğretici bir dizi.
Ancak bu dizi başlarken, yukarda sözünü ettiğim, “7 yaş üzeri, şiddet – korku” uyarısı verilmesini yadırgıyorum.
Tamam, dizide çatışma var, kan var, ölüm var, morg var, mafya var, kötü adamlar var ama korku ve şiddet yok.
Önceleri özel kuvvetlerde çalışan daha sonra cinayet masası ekibiyle görev yapan Mesut karakteri bile, suçlu karşısında insancıl yaklaşımlar sergileyerek kendini kontrol edebiliyor.
Yani polisiyle, siviliyle herkesin izlemesi gerektiğine inandığım bir dizi.
Bu dizinin başlangıcındaki “7 yaş üzeri, korku – şiddet” spotuna bir anlam veremiyorum.
Bu uyarı resmen sırıtıyor.
Aslında bu “7 yaş üzeri, korku – şiddet” uyarısını, televizyonlardaki haberlerden, açık oturum programlarından, televizyon bülbüllerinin tartışma programlarından önce kullanmalılar diye düşünüyorum.
Birinin ak dediğine ötekinin kara dediği tartışma programları.
Bağıra bağıra birbirlerine sataşanlardan oluşturulan tartışma programları.
Daha çok izlenme kaygısıyla yapılan, düzeysiz, saygısız programlar.
Bu “7 yaş üzeri, korku – şiddet” uyarısını neden böyle programlardan önce kullanmadıklarına şaşıp kalıyorum.
RTÜK hemen, olağanüstü ve tek gündemli bir toplantı yaparak, bu uyarının, formatını sıraladığım programlar için de uygulanmasını isteyen bir karar almalıdır.
Böyle programların başlamasından önce, “ahlak dışı”, “seviye düşüklüğü”, “saygısızlık” diye spotlar kullanılmasını karara bağlamalı, uygulamayanlara da ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.
Birçok televizyon izleyicisinin tiryakisi olduğu bu tür programların sokağa, insan ilişkilerine, yaşama nasıl yansıdığını da görmezden gelemeyiz.
Görmezden gelirsek, işin içinden çıkmamız zor olur.
“Bade harab – ül Basra” noktasına gelmeden…
|