Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt bir parti tüzük kurultayı yaptı.
İlk günün sonunda kurultayın galibi Kılıçdaroğlu, mağlubu ise kurultayın yapıldığı salona gelmeyen ve yıllarca bu partinin genel başkanlığını yapan Baykal’dı.
Bu düşünce, Pazar günü ilki yapılan kurultayın bana göresi.
Bu ilk kurultayın, ikinci gün gazetelere yansıması da şöyle oldu.
“Tek Patron.”
“İlk raunt Kılıçdaroğlu’nun.”
“Lider Benim Dedi.”
“1 Numara Damgası.”
“Muhalefetsiz Demokrasi.”
“Tekme – Tokat Kurultay”
“CHP Artık Onun.”
“CHP Hizipte Kaldı.”
“Kurultay Mahkeme yolunda.”
“Yeni CHP’ye Yeni Tüzük.”
“Kılıçdaroğlu’nun Zaferi.”
“Beni CHP’lilerden Korumayın.”
Yani her gazete, kendi yayın politikasına uygun, kendi siyasal görüşüne göre manşetle vermişti haberi.
Bu yazı yazıldığı sırada, parti ikinci kurultayını yapıyordu.
Ve ben bu kurultaydan yansıyacak haber başlıklarını bugün okuyabileceğim.
Bu arada Türkiye Futbol Federasyonu da yeni yönetimini seçmek için kongre yapıyordu.
Yani dün gazetelerin politika muhabirleri ile spor muhabirleri epey yoruldular.
Bugün hem CHP’deki yoğunluk bitmiş olacak hem de TFF deki yeni yönetim belirlenmiş olacak.
Bugünden itibaren CHP, kendi içindeki muhalefeti bırakıp, meclisteki asıl muhalefet görevini yapmaya başlayacak – mı?
Bugünden itibaren şike olayları gündemden kalkacak – mı?
Şike davası ile ilgili yargılamalar sonuçlanacak – mı?
CHP’nin dünkü ikinci kurultayı, biraz da TFF kongresini gölgeledi desek bilmem yanlış olur mu?
Ya da “CHP’nin kurultayı ile TFF’nin kongresi birbirini gölgeledi” dersek daha doğru olur kanısındayım ancak ikisi de dolu dolu haberleştirildi.
Evet, bugünden itibaren hem CHP’de hem de TFF’de sular durulacak, ortalık sütliman olacak, politika da spor da barış ve kardeşlik içinde ve sportmence yollarına devam edecek diyebilir miyiz?
Bilemiyorum.
Valla ben suların durulacağından kuşkuluyum.
Bu arada Gaziantepspor’un Manisa deplasmanından çıkardığı 3 puanın altın değerinde olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.
Hadi bakalım bu teselliyle biraz oyalanalım…
|