Diyelim Ki yeni bir iş kurdunuz.
Dürüst, namuslu, sağlam bir mal üretmeye başladınız.
Kimseyi kandırma gibi bir amacınız yok.
Reklam konusunu bilmiyorsanız, hikaye.
Hele reklamlarda şöhretli birilerini baldır – bacak kullanmıyorsanız, iki sefer hikaye.
Bu cennet ülkenin saf ve temiz insanları ancak bu kadar kandırılabilir.
İzleyin televizyon reklamlarını,
Yol üstündeki afişlere bakın,
Kandırıldığınızı belki anlarsınız ama yine de bakarsınız, imrenirsiniz, “keşke benim de olsa” diye hayıflanırsınız.
Reklamlar, “olur olur, çalış, senin de olur” diye gözlerinizin içine bakarak, yüzünüze karşı bas bas bağırır.
Olur, senin de olur.
Nasıl mı?
TC kimlik numaranı yazarsın, 999999 a gönderirsin, kredi adresine gelir.
Çünkü her şey senin için…
Evin mi yok?
Peşinatsız ev alırsın.
Hem de bir yıl ödemesiz.
Kira öder gibi ödeyiverirsin.
Son taksit, son nefeste.
Son nefesine kadar ödeyemedin mi?
Eee, yasal mirasçıların ne güne duruyor?
Geçelim bunları.
Küçük bir mahalle bakkalı açmaya kalkarsın.
Bak kaç ortağın var?
Dükkan sahibi, belediye, TEK, su işletmesi, vergi dairesi, sağlık müdürlüğü.
Daha sayayım mı?
Gel sen küçük bir dükkan açmaktan da vazgeç.
Bir de şu fotoğrafa bak;
Zora giren bir medya kuruluşuna talip olan dünyanın medya patronu ile pazarlık, başbakanlıkta ve medyaya kapalı yapılıyor.
Hiçbir medya kuruluşu da bu konuyu işleme cesareti gösteremiyor.
Yapacaksan böyle ballı işlere girişeceksin.
Ama yüzüne gözüne bulaştırmadan.
Haa bulaşsa da bir şey olmaz ya!...
Herkes her şeyi bildiği halde suspus değil mi?
Son olarak bir konu daha;
Topçu milletvekili, eğitim komisyonu üyesi imiş.
Valla ben şaşırdım.
Ya siz…
|