Konu bölgeyi, dolayısıyla bizi yakından ilgilendiriyor.
Çünkü bir sınır kentiyiz.
En yakın ve en uzun sınırımız olan ve Antakya’dan Şırnak’a kadar uzayan
komşu ülke Suriye.
Tamam, Suriye’de bir kargaşa var ama bu kargaşanın kökenine inen, nedenini sorgulayan yok.
Bizim gazeteler ve televizyonlar, konuyu abarta abarta, ballandıra ballandıra veriyorlar.
Esat aleyhine düzenlenen gösteriler dakikalarca verilirken, lehine düzenlenen gösteriler görmezden geliniyor.
Bizim generaller hapiste yatarken, Suriye’den kaçan birkaç general haberi ısıtılıp ısıtılıp veriliyor.
Bazı televizyonlar, “Suriye’de taş taş üstünde kalmadı” diye haberler geçiyor.
Başkan Esat’ın, dolayısıyla Suriye’nin üstünü birileri çizdi.
Biz de Suriye’nin üstünü çizenlerin dümen suyunda kulaç atıyoruz.
Bir mülteci furyası yaşanıyor.
Mülteci ne demek?
Sığınmacı demek.
İltica eden demek.
Sığınan demek.
Benim Mehmetçiklerim Afganistan’da, Nato güdümünde hizmet verirken ve ölürken, Suriyeliler kendi ülkelerinde demokrasi aramıyorlar.
Ne yapıyorlar?
En yakın ülkeye, Türkiye’ye sığınıyorlar.
Türkiye de onları bağrına basıyor, konteynır, çadır yerleşim birimleri açıyor, barındırıyor, besliyor.
Bu sığınmacıların sayısı 16 bine dayanmış.
Daha da geleceklermiş.
Yandaş basın böyle yazıyor.
İlkin Antakya’da sonra Kilis’te, Reyhanlı’da, şimdi de İslahiye’de, Şanlıurfa’da Suriyeli sığınmacılar için barınacakları yerler hazırlanıyor.
Komşu ülke Suriye’de yaşanan kargaşaya, “bizim iç işlerimiz” mantığıyla yaklaştığımız sürece, ne orada kargaşa biter ne de sığınmacıların arkası kesilir.
Biz Afganistan’da şehit olan askerlerimizin Türkiye’deki evlerine bayrak asarken, Suriye’den gelen yoksul sığınmacılar, kaldıkları yerleşim birimlerinde Suriye bayrağı dalgalandırıyorlar.
Bu çelişkiyi gören göz yok…
“Yahu sizin ülkenizde bir kurtuluş savaşı veriliyorsa, ülkenizden kaçıp bize sığınmaya ne hakkınız var?” diye soran yok.
Suriyeli sığınmacılar, barış ve güvenlik için kabul ediliyorsa, “kimin barışı, kimin güvenliği?” diye sormaya hakkımız yok mu?
Kendi iç barışını ve iç güvenliğini sağlayamayanlar, komşu ülkelere ne kadar yardımcı olabilir?
Yine de her şeyi bilen, her konuda tek karar verici lider, bizim muhterem başbakanımız.
O ne diyorsa, el hak odur…
Aksini söyleyen münafıktır, teröristtir, Ergenekoncudur…
|