Bazı okurlarım telefonla, elektronik posta ile ve görüşme olanağı bulduğumuzda, “yerel konulara az değiniyorsunuz, çoğunlukla genel konuları işliyorsunuz” diyorlar.
Haklılar.
Her konuda ipin ucu Ankara’nın elinde olunca böyle oluyor.
Ancak ben, yereli ve geneli harmanlayıp yazmaya ve sunmaya çalışıyorum günlük yazılarımda.
Genelde Ankara fırtınası, herkesi olduğu gibi beni de etkiliyor.
Çünkü Ankara’dan yönetiliyoruz.
Her işin başı Ankara.
Her konunun ucu Ankara’ya dayanıyor.
“Ankara Ankara güzel Ankara / Seni görmek ister her bahtı kara / Senden medet umar her düşen dara / Yetersin onlara güzel Ankara…”
Hadi bugün de geneli bırakıp yerele bakalım;
Gerçi genel – yerel ikilemi beni genelde ırgalıyor ama “ille de yerelden yaz” diyenleri kıramıyorum.
Gelelim yerele;
Ne yazayım?
Yerelde, bölgede ne var?
Suriye’den gelip Türkiye’ye sığınanlar için Antakya’dan sonra Kilis’te de mekan hazırlanıyor.
Yarın İslahiye’de, sonra Karkamış’ta, daha sonra Nizip’te de hazırlıklar yapılabilir.
Bakın yine genele yaklaşıyoruz, ipin ucu Ankara’nın elinde ya…
Gaziantep özeline baktığımızda neler görüyoruz?
Yollar köstebek yuvası.
Gaziler Caddesi ve ara sokakları, Mütercimasım Caddesi ve ara sokakları, Karataş’a çıkan ana yol hallaç pamuğu gibi atılmış, insanlar ve araçlar bu yollarda seksek oynuyor.
Bakın, kentin merkezlerinden söz ediyorum, kenar semtler zaten Allah’a emanet.
Bir şeyler yapmak için bir yerler yıkılacak.
Yıkmadan yapılmaz.
Sonunda nimeti yaşamak için külfete katlanmak gerek.
Ancak yoğunluğu olan bu tür çalışmaların bir planlaması olmalı değil mi?
Bu tür işler bir program içinde yapılmalı değil mi?
Nedir plan ve program?
Mevsim koşulları, bu tür işlerde dikkate alınması gerekmez mi?
Zamanlama konusu en önemli etkenlerden biri değil mi?
İşler bittiğinde mutlaka güzel olacaktır ama işte zamanlama, plan ve program konusu pek dikkate alınmadığından, ülkenin 6. büyük kentinde yaşayan esnaf, sokaktaki adam pek rahat değil.
Bu tür sorunlar biter mi?
Bitmez.
Yarın sıkı bir yağmur yağar, yeni yapılan yollar yine bozulur.
Hadi bakalım sil baştan.
Yol yapımında kullanılan malzeme harcıalem oldukça bu işler böyle sürüp gidecektir.
Yani sindire sindire alışacağız.
Hadi bakalım, bu gün de yerelden gitmeye çalıştık.
İşlerin Ankara’dan bağlanıp çözüldüğü bitmedikçe, bizim yazdığımız yazının yereli, geneli olmayacaktır.
Sonuç olarak halka bir şeyin sorulmasına gerek yoktur, Ankara’ya sorulur, Ankara’dan icazet alınır ve işe başlanır.
Halka gelince, o halinden şikayet edip durur.
Bu şikayetleri maalesef Ankara duyamaz…
|