6 HAZİRAN 1955 yılında Zonguldak’ta doğan veedebiyata, şiire ilgisinin lise yıllarından başladığını bu konuda edebiyat öğretmeninin büyük katkısı olduğunu söyleyen Burhanettin AKDAĞ'ı 2009 yıllarında tanıdım.Dostbahcemize radyomuza geldiğinde sanat müziğine olan ilgisini ud ve saz çaldığını öğrendim, bu özel yetenekleri bizle paylaşmasını teklif ettiğimde hiç tereddüt etmeden kabul etti.O günden sonra radyomuzda ,dostbahcemizde özelliklerini dostlarla paylaşırken dik duruşu efendi davranışları ve her yüreği ayrı ayrı kucaklayan sevgisiyle kısa zamanda dostların yüreklerinde özel bir yere sahip oldu..Artık o radyo yöneticisi ve yayıncısı olduğu kadar, babamız,abimiz,dert ortağımız,sırdaşımız,kardeşimiz oldu.Zaman geldi "EYVALLAH " dedi .Zaman geldi " VESSELAM" dedi.Bu sözler dostlar arasında onun imzası oldu.Kendisiyle paylaşılan her sıkıntı onun yüreğinde yer etti ama başkalarıyla asla paylaşmadı.Az konuşması çok dinlemesini sağlıyordu,yüzünde hiç eksik etmediği tebessümü,kendi içindeki fırtınalara maske oluyor bizlerin derdini dinlerken kendi dertlerini unutuyordu.Dostbahcemizin yürek yarısı gibiydi,o olmadığı zaman dostlar bir boşluk hissediyor ve bunu paylaşmaktan da çekinmiyorlardı çünkü kıskanılmayacak kadar mütevazi ve babacan yürekliydi.Zaman zaman:- deli damarıma basmasınlar, dese de kendi de bilirdi ki asla kimseyle kırıcı konuşmalara giremezdi,ne yapar ne eder karşısındakiyle öyle bir ikna konuşmalarına girerdi ki,sonucunda mutlaka uzlaşma sağlanırdı.Bütün erkekler onun için "YİĞİT" Bütün kadınlar onun için "BACI" idi.
Ne kimseye sebepsiz sitem ederim, ne de bana ait olmayan cümlelerle ahkam keserim. Varsa derdim en kısa yoldan anlatırım, ne kibrim olur aciz kul olmaktan öte, ne de kimseye muhtaçlığım, Yüce Mevlam'dan başka......... UDİ BURHANEDDİN AKDAG
Hece şiirlerinde ustalığı kadar,bu konuda yine çok mütevaziydi,500 e yakın şiiri olmasına rağmen kitap için hazır değilim derdi ama bilirdim ki yüreğinin imzası olacak bir kitaba sahip olmayı çok istiyor ama özel nedenlerden dolayı bunu devamlı erteliyordu.
Astımı olması hayatını etkilese de şarkı söylemesini ve ud ile bütünleşmesine engel olmuyordu.Bu nedenle şiir etkiliklerinde ,arkadaş toplantılarında "UDİ BURHAN" vazgeçilmezlerdendi.Elinde Ud'u ile görmediğimizde meraklanır.-Hocam Ud'unuzu unutmuşsunuz diye takılırdık.
Ve son olarak 24.03.2012 Cumartesi günü Saat 10.30 yayımladığı mesajda;
Udî Burhan Siyahî Merhaba dostlarım, yeni doğan güneş gibi bütün güzelliklerin yüreğinize doğmasını, bahtınızın ve ömrünüzün aydınlık olmasını Yüce Mevla'mdan niyaz ediyorum. Çekişmesiz, huzurlu günler yaşamanız dileğimdir. Selam ve sevgimle...DEMİŞTİ.
Ne yazıktır ki 25.03.2012 Pazar sabahı doğan güneşi göremedi,vefat haberi tüm yüreklerimizi anında karabulut gibi kapladı,göz bebeklerimizde şimşekler çaktı,gözyaşları arkası kesilmeyen sel gibi yanaklarımızda aktı durdu.Yürekler dağlandı "ŞAKADIR" diyenler çoğaldı.Böyle bir şakayı yapmaya kimse cesaret edemezdi tabi ki,inanamazsak ta,yakıştırmasak ta
O' nu kaybetmiştik.Gülen gözleriyle belki bizleri izleyecek ama"YİĞİTİM"..."BACIM"..."EYVALLAH"...VESSELAM" diye seslenemeyecek.
Büyük bir yürekti ve iyi ki tanımışız avuntusuyla yangımızı dindirmeye çalışacağız,şu var ki yangı dinse de devam etse de "O'nu ASLA UNUTMAYACAĞIZ"
Mekanınız Cennet Olsun Burhanettin AKDAĞ Hocam,HUZUR İÇİNDE UYUYUN...
( En son ki yazım "ANADOLU KADINI" için, henüz yorum yazamadım Birsen Hocam ama kısa zamanda yazacağım çok beğendim ,demiştiniz..Ne yazık ki siz yorum yazamadınız ama bu haftaki yazım "SİZ" oldunuz).
Bir De Sözüm Var
Yıllardır dağlanan garip sinemde İçin için vuran ince sızım var Dertlerle yoğrulan şu dar günümde Bir udum bir sazım bir de gizim var.
Yokluk günlerime hüküm biçmeyen Bıkıp yorulsam da hiç vazgeçmeyen Bezdiren kaderden korkup kaçmayan Bir udum bir sazım bir de yüzüm var.
Dertlerin ne biri ne de ellisi Gelseler neyler ki binyüzellisi? Biçare gönlümün tek tesellisi Bir udum bir sazım bir de gözüm var
Şu fani kubbede vadem dolacak Burhan’ım neyim var miras kalacak? Gönülden gönüle nağme olacak Bir udum bir sazım bir de sözüm var.
(25.11.2008) BURHANETTİN AKDAĞ
|