Bu haftaki yazı köşemi anneler gününe ayırmaya, anneler ile söyleşmeye karar vermiştim.Bir güne sığdırılan "Özel günler" e tepkimi onaylar gibi,ben yazımı kalemimin ucuna getirip kağıda dökemeden günün bittiğini fark ettim ve şunu daha net anladım ki,yazmak için bir gün bile yetersiz kalıyorsa annelere olan sevgimizi, ilgimizi onlara duygu coşkunluğumuzu bir günle nasıl ifade edebiliriz ya da ediyorsak nasıl?
Bir ay öncesinden başlatılan hediye reklamlarına kapılarak bütçemizi zorlayıp aldığımız hediyelerle ya da son günü annemizin en sevdiği çiçekleri alarak her yıl alışkanlık haline gelen bir elimizde hediyemizle, annemizin elini öpüp, klişeleşmiş "Anneler günün kutlu olsun" sözlerinden sonra bir iki sohbetten sonra ,yine günlük yaşantımıza dönerek.
Oysa anneler beklentisiz çalışan işçiler sınıfındadır,bugün çocuğumu seveyim yemeğini yapayım yarın mola veririm deme hakları yoktur.Otomatiğe bağlanmış gibi her gün rutin çalışmalarını sürdürür.Gözleri bir yere bakarken düşüncelerinde çok sesli koro çalıyor gibidir.Ev işleri,bugün hangi yemeği yapmalıyım,çocukların dersleri.nereye gittikleri,arkadaşları kimlerdir, eğer çalışıyorsa işteki yapacakları,geç kalma korkusu ve tüm bunlarla birlikte bugün ne giysem saçımı nasıl yapsam,eşimle baş başa nereye yemeğe gitsem.Düşüncelerinin arkası gelecek gibi değildir.Olayları kafasında öylesine hızlı yaşar ve hayatına yansıtır ki şaşar kalırsınız.
Şimdi soruyorum size,böylesine yoğun ve evine ailesine kanatlarını düşüncelerini açmış hayatının içine almış anneyi,bir gün için kendini özel hissettirme bencilliğine nasıl girebiliriz? Nasıl ki annelerimiz günlük işlerinde bizlere karşı görevlerini aksatmıyorsa ,bizlerde sevgimizi, ilgimizi,annemizi özel hissettirecek güzel sözlerimizi her günümüzün,her anımızın içine almalıyız.Kendini yorgun hissettiği bir anda sıcak bir kucaklama,küçük bir öpücük gözlerindeki, yüreğindeki tüm yorgunluğu alacak, sevildiğini en doğal yollardan bire bir anlayacaktır.
Anne olmalarına rağmen,zaman zaman çocuklaşmak,sevgi şımarıklığını yaşamak isteyebilirler,buda en doğal haklarıdır.Çünkü çocuklarıyla büyüyen duygulara sahiptirler.Sabretmeyi,yüreği sıkıntıdayken gülümsemeyi,denkleştirmeye çalıştığı bütçeyle evine yardımcı olmayı,gelişen teknolojiyi yakından takip etmeyi,çocuklarının karşı cinse yönelmeleriyle bir kez daha aşkın acıtan yada heyecan katan tarafını görmeyi,çocuklarıyla birlikte yaşamak, onlara olgunluğu öğretmeye çalışırken, çocuklarının geride bıraktıklarına,kendisinin asılması gibidir.
Hiç unutmam yıllar öncesi eşim bunu bir sözüyle çok güzel dile getirmişti.
-"Sen çocuklarla birlikte iyice çocuklaştın,büyü biraz" Demişti.
Büyüdüm mü bilmiyorum ama kendi duygularımla konuşursam,hem anne hem çocuk olma gibi iki güzel duyguları aynı anda yaşamanın mutluluğundan dolayı ,o sözlere kırılmamıştım.
Annelerimizin de çocuklar gibi zaman zaman,kırılabileceğini,özlem yaşayacağını,saçma sapan kıskançlıklar duyacağını, uygulamak isteyip de başaramadıkları karşısında panikleyip ağlayabileceklerini,hiç beklemedikleri bir anda bir söz,bir ten dokunuşuyla şımarmak isteyeceklerini asla unutmayalım.
Sevgi, hayatta en kolay paylaşabileceğimiz duygudur.Bunun alışverişinde pazarlıklara girişilmeden en doğal en yalın halimizle birbirimize cömert davranalım lütfen..!.Güne ve zamana bağlı kalmadan gelin sevdiklerimize ,"seni seviyorum" diyebilelim,ya da bunu hissettirecek içten bir gülüş,küçük bir buse sunabilelim.
Annelerimizin,sevdiklerimizin yüreklerini,yüreklerimizin içine hapsederek,yeri geldiğinde kelebek dokunuşların da, yanaklarına bir buse konduralım .Sevgimizi,ilgimizi bir gün değil de,365 gun sabit yaşayalım.
Tüm annelere sevgilerimi iletirken ,şımarma ihtiyacını yansıtan, yürek sesimi dile getiren şiirimle siz değerli okurlarıma şimdilik veda ediyorum.
Sevgi ve saygılarımla...
|
BIRAKTA ŞIMARAYIM NE OLUR
Gözlerini sevdim gözlerindeki hüznü sevdim demiştin,
Sevdalı yüreklerden bahsederken.
Gülüşünü sevdim ondaki çocukluğu sevdim demiştin
Masum yüreklerden bahsederken.
Sessiz duruşunu sevdim ondaki asaleti sevdim demiştin
Gururlu yüreklerden bahsederken.
Değerlerini sevdim ondaki ödünsüz tavırlarını sevdim demiştin
Mert yüreklerden bahsederken.
Gözlerim dolup burnumu çektiğimde, ağlamanı sevdim demiştin
Duygusal yüreklerden bahsederken.
Şimdi gözlerim yine hüzünlü bakıyor
Gülüşlerim yine çocuksu ,gülüşlerim yine masum
Hala kendi dünyamdaki sessiz köşemdeyim
Tavırlarım yine aynı doğrularım aynı çizgide
Ama bunları seven, sen yoksun
Bir kere, evet bir kere desen ki
Ben bu çocuk yüreği gerçekten seviyorum
Ya da ,bir kere hissettirsen
Sevdiğim şarkıların içindeki seni
İnan şımarmam
Şımaracak çocukluğu yaşamadım ki ben
Şımarırsam sevilmemekten korktum
Şımarırsam terk edilmekten korktum
Ama bilsen ki ..
Sevdiğimin gönlünde ölesiye şımarmayı ne özledim
Şımart beni ne olur
Dolu dizgin çocukça dolayım yüreğine
Bırak sokulayım koyayım başımı göğsüne
Saçlarımı okşa gözyaşlarımı öp
Çocuk olayım sevdiğimin kollarında
Bırak bunları hissedeyim ne olur bırak
Yok etme yüreğimde ki çocukluğu
Yok etme gözlerimde ki masumluğu
Yok etme içimdeki senle dolu yüreği
Bırak bırakda şımarayım
Ne olur....
Y.Birsen DEMİRCAN
12.08.2008
|