Dünyanın neresine giderseniz gidin, demokrasinin tanımı aynıdır.
Demokrasi Yunanca bir sözcüktür.
Halk anlamına gelen “demos” ile idare anlamına gelen “kratos” sözcüklerinden oluşmuştur.
Halkın kendi kendini yönetmesi, halk yönetimi anlamına gelir.
Bugün biz bir şaka yapacağız ve demokrasiyi “yaygın demokrasi” “yerel demokrasi” diye ikiye ayıracağız…
“Olur mu?” demeyin.
“Şaka” dedik ya!
Şimdi şaka konumuz olan demokrasinin yaygın olanından başlayalım;
Yaygın demokrasi modeli, hep Ankara’da ve tüm partilerin genel merkezlerinde uygulana gelen bir demokrasi türüdür.
Genel olarak her partinin tek seçici, tek belirleyici ve tek karar verici konumunda olan genel başkanlar tarafından doyasıya kullanılır ve sık sık sözü edilir.
Bu genel başkanlar, ülkede yaşayan 72 milyon insanı tek tek tanıdığı için, hangi ilden kim milletvekili adayı olacak?
Hangi ilde kim belediye başkanı adayı olacak?
Kimin il başkanı olması gerek?
Kimler ilçe başkanı olabilir? gibi sorulara, iki dudakları arasından çıkan sözcüklerle net olarak yanıt verirler.
Yaygın demokrasiye daha çok örnek verebiliriz ama seçim dönemine girdiğimizden, böyle güncel bir örnekle yetinelim…
Gelelim yerel demokrasiye;
Yerel demokrasiyi, yaygın demokrasinin bir dediğini iki etmemek, onun sözünden çıkmamak, hep yaygın demokrasiyi örnek alıp öyle davranmaktır diye tanımlayabiliriz.
Birkaç örnek de yerel demokrasiden verelim;
Örneğin; kim, kaçıncı sırada il genel meclisi üyeliğine aday gösterilecek?
Kim, kaçıncı sırada belediye meclisi üyeliğine aday gösterilecek?
Kimin adı çizilecek?
Partide kimin önü kesilecek?
Kimin önü açılacak? Gibi kararlara da yerel demokrasilerde sık rastlarız.
Yani yerel demokrasi, yaygın demokrasiyi hep örnek almış, hiç sözünden çıkmamıştır.
Sandık başına gidip, bu işlere son noktayı koyacak olan seçmene gelince;
O da yeni öğrendiği “hamdolsun demokrasisi” ile meşgul olduğundan, bir türlü önünü görememektedir.
Aslında görmek istemektedir ama yaygın ve yerel demokrasi kahramanları, seçmenin önünü görmemesi için her türlü atraksiyonu yaptıklarındandır ki seçmen “hamdolsun demokrasisi” ile yetinmek zorunda bırakılmıştır.
Yarın demokrasi, bizim şakamızdaki bu yerelin ve yaygının dışında birkaç parçaya daha bölünürse şaşmamak gerek…
Çünkü gidiş de o gidişe pek benziyor…
|