Parlamentoda, her ilden seçilen milletvekillerinden oluşan 550 milletvekili var.
Bu 550 milletvekilinin 12 tanesi Gaziantep’ten seçilerek gidenler…
Dokuzu iktidar partisi AKP’den, ikisi ana muhalefet partisi CHP’den, biri de yine muhalefet partisi MHP’den.
Sokağa çıkıp yoldan geçen yurttaşlara “kaç milletvekilimiz var?” diye sorsak, pek az doğru yanıt alacağımızı biliyorum.
“Seçip Ankara’ya yolladığımız milletvekillerinin adlarını biliyor musunuz?” diye başka bir soru yönelsek, tamamını eksiksiz sayamayacaklarını da biliyorum.
Eğer siz, “hayır canım, bu kadar da olmaz, bilirler, bilirler” diyebiliyorsanız, denemek bedava.
Çıkın Gaziler Caddesi’ne, Atatürk Bulvarı’na, gidin Çıksorut’a, Hacıbaba’ya ya da kentin herhangi bir semtine, sorun bakalım, doğru yanıt alabilecek misiniz?
Alamayacağınızdan eminim.
Öyle olmasa bu yazıyı yazmaya gerek duymazdım.
Gelelim asıl konumuza;
Başta da belirttiğimiz gibi 12 milletvekilimiz var.
Bu milletvekillerimizden biri de bakan.
Her milletvekilimizin ayrı ayrı danışmanları var.
Bakanınki daha da fazla.
Bu 12 milletvekilinin ayrıca bakanımızın danışmanlarından birini tanıyan bir seçmen var mı diye merak ediyorum.
Partilerin yöneticileri belki tanırlar ama ben onlara oy vererek Ankara’ya gönderen seçmenlerden söz ediyorum.
Acaba bir seçmen, merak edip de “yahu benim oy vererek seçtiğim vekilimin danışmanı kimdir?” diye düşünmüş müdür?
Bu soruya da “evet, düşünmüştür” diyemiyorum.
Yıllardan beri güncel konuları yazmaya çalışan bir köşe yazarı olarak ben bile 12 tane milletvekilimizin herhangi birinin danışmanı kim, bilemiyorum.
Bu durum salt bu döneme özgü bir durum değil.
Geçmiş dönemlerde de böyleydi.
Belki gelecekte de böyle olacak.
Ancak bir seçmenin, oy vererek seçtiği milletvekilinin danışmanını bilme hakkı olduğunu düşünüyorum.
Seçmen merak edip öğrenmiyorsa, milletvekilinin bunda suçu yok tabi.
Bana göre seçilen her milletvekili, seçmenine, seçildiği ilin ilçelerin basın yayın organlarına danışmanının kim olduğunu bir biçimde bildirmelidir.
Adını, telefonunu vermelidir.
Kendisine ulaşamayanların, danışmanları aracılığıyla ulaşabileceklerini açıklamalıdır.
Eski dönemler de dahil, hangi milletvekili yapmıştır bunu?
Ben anımsamıyorum.
Bana kalırsa, bazı milletvekillerine, partisi tarafından atanan danışmanı, o milletvekili bile tanımıyordur.
Milletvekili de tanımadığı birinden hizmet alamaz.
Yani nedir efendim?
Partisine hizmet verip bir yerlere gelemeyenleri istihdam edecek bir kadro ihdas edilmiş, adına da danışmanlık denmiştir diyebilir miyiz?
Biri çıkar, bunun böyle olmadığını anlatırsa, seçmen de ikna olur biz de…
|