Ülkemiz, bundan on yıl öncesine kadar bomba üstündeymiş de kimselerin haberi yokmuş.
Anayasamız, yasalarımız, eğitim sistemimiz, sağlık sistemimiz, güvenliğimiz, sosyal güvenliğimiz hepsi ama hepsi fasa fisoymuş…
Nereden anlıyoruz böyle olduğunu?
Kurulmasından bir yıl sonra iktidara gelen ve üç genel seçimi kaybetmeden iktidarını sürdüren AKP’nin icraatlarından anlıyoruz.
Hala anlamayan varsa, çok sürmez, herkes iyice anlayacaktır.
Demokrasi der dururduk, oysa bizde demokrasi yokmuş.
AKP demokrasi getiriyor.
Hukukun üstünlüğü sözü boş lafmış.
Hukukun üstünlüğünü AKP ile tanıdık ve öğrendik.
Adalet der dururduk, adalet medalet hak getireymiş.
Bunu da adaletin günümüzdeki uygulanma biçimiyle anlamış olduk.
Vergi sistemimiz iyi değilmiş, değişti.
Eğitim sistemimiz hikaye imiş değiştiriliyor.
Sağlık sistemimiz ölümüne imiş, düzelttik.
Dış politikamız hepten yokmuş, oluşturduk.
Komşu ülkelerle ilişkilerimiz zayıfmış, güçlendiriyoruz.
Ortadoğu’dan haberimiz yokmuş, konuyla ilgili eş başkan oluverdik.
Yani her şeyimiz sil baştan düzeliyor.
Böyle gelişmelere(!) karşın bazı münafıklar hala hükümeti eleştirip duruyor.
Onlar, şimdiye dek özgürlüğün, demokrasinin, cumhuriyetin, hukukun, adaletin ne olduğunu bilmeyen ahmaklardır.
Hükümet, milleti aydınlığa çıkarmanın yollarını ararken ve bulurken, bu münafıklar, her yapılana bir bahane uydurarak karşı çıkmayı alışkanlık haline getirdiler.
Onlar gericidir, yenilik düşmanıdır, münafıktır…
Bir de ekonominin kötüye gittiğini yayarak, ülkelerinin gelişmişliğini düşünmeden hükümeti karalıyorlar.
Bu arabozucularla bir yere varılabilir mi?
Allah bir gün onların müstehakını verecektir…
Cami ne kadar büyük olursa olsun, imamın bildiği gibi okuduğu bir dönemden geçiyoruz.
Bu tür karalamalar, her şeye karşı çıkışlar, yarın mutlaka halledilecektir.
Cumhuriyetin, demokrasinin, adaletin, hukukun, egemenliğin, özgürlüğün, eğitimin ne demek olduğunu bu güne kadar anlayamayanlar, önümüzdeki dönemde bunları öğrenerek anlayacaklardır.
Bunları anlayamayanların ağızları yarın bir karış açık kalacaktır.
Ve onlar da her şeye sindire sindire alışacaklardır.
Gidişat böyle diyo…
|