Dünyaca bilinen adı “monopol” idi.
Osmanlı döneminde “reji” oldu.
Cumhuriyet döneminde “Tekel” dendi.
Cumhuriyetin ilk yıllarında reji adı yine kullanıldı.
Hatta adına türküler bile yapıldı.
Derken efendim Gaziantep’te bu Tekel’e bağlı olarak Tekel içki fabrikası kuruldu.
Hani içmeyi seven bir toplumuz ya.
Hele de Gaziantep’te.
Patlıcan kebabı ile Kavaklıkta, Dülük Baba’da, Burç Ormanlarında, bağ evlerinde, bu Tekel İçki fabrikasında üretilen rakılar çok içildi.
Bu üretim yıllarca sürdü.
Ta ki 8 - 10 yıl öncesine kadar.
İktidar partisi geldiğinde bu Tekel İçki Fabrikasına kafayı taktı.
Pek uzun sürmeden fabrika kapatıldı, arsası ilkin belediyeye sonra Kültür Bakanlığına devredildi.
Tekel İçki Fabrikası Mozaik Müzesi oluverdi…
Ne kaldı geriye.
Fevziçakmak Bulvarındaki tekel binası sırıtıyordu.
Adında tekel vardı ya!
Ve Tekel İçki Fabrikasından sonra garip kalan tekel binası da Gaziantep Milletvekili Bakan Fatma Hanım’ın bakanlığına devrediliyor.
Demek ki öyle gerekiyor.
Olsun bitsin.
Ne olacaksa olsun da Gaziantepliden tık yok.
Olsa ne olur diyeceksiniz.
Valla hiçbir şey olmaz.
Atı alan Üsküdar’ı geçme noktasına gelmiş ki ne gelmiş.
Hem de dörtnala…
Biz tam Kütüphane Haftası’nı kutlayalım derken şu işe bakın.
Hem kütüphane de neymiş?
Okuyan kim kaldı?
Bakın, İç İşleri Bankı bile geldi gitti ama Hancağız Barajı’ndaki patlamada, enkaz altında kalan iki işçiden hala haber yok.
Bulunamadılar.
Çünkü Gaziantep İç İşleri Bakanını ağırlama telaşındaydı.
Umarım memnun gitmiş olur.
Eeee, Fevziçakmak Bulvarındaki tekel binası şimdi Fatma Şahin’in bakanlığını yaptığı il müdürlüğü mü olacak?
Neyi merak ediyorum biliyor musunuz?
Gaziantep Milletvekili, Gaziantep’in yerlisi Bakan Fatma Şahin, bu işe ne diyor diye düşünüyorum.
Belki de “hadi bakalım, kendi kentimde bakanlığıma bağlı bir il müdürlüğü binasına da kavuştuk” diye düşünüyordur.
Sahiden, o bina Fatma Şahin’e bağlı il müdürlüğü olmasaydı ne olacaktı?
Öylece çürüyüp gidecekti.
İyi ki değerlendirdiler…
|