Sonunda amacı neydi? Nasıl olacak? Gibi tartışmaların ardından 4+4+4 olarak adlandırılan yasa mecliste kabul edildi.
Şimdi sıra geldi önümüzdeki yıldan itibaren uygulanacağı açıklanan yasanın nasıl bir sonuç getireceğine…
Aslında konu birçok yönüyle ilginç de, esas önemlisi sadece eğitimle ilgili konularda değil, sağlıkta da, ulaşımda da, hemen her konuda benzer durumlar yaşanmakta, gündemde hangi konu varsa onunla ilgili sendikalar ön plana çıkmakta toplumuın geri kalanından ne yazık ki herhangi bir tepki görülmemektedir…
Öncelikle bilinmesi gereken
Eğitim sadece eğitimcilerin sorunu değildir…
Ama yıllardır hemen hiç bir konuda çözüme ulaşılamamasının nedeni de “her koyun kendi bacağından asılır.” denircesine alınan bu umursamaz tutum değil mi?
Yani anlayacağınız eğitim sadece eğitimcilerin değil…
Toplumda yaşayan herkesin…
Tüm işçi sendikalarının…
Meslek odalarının sorunudur.
Toplumda yaşayan örgütlü, örgütsüz herkes, meslek olarak değil, sadece çocuklarının geleceği açısından bile olaya müdahil olmalıdır…
Ama bu daha önce yapılamadığı gibi ne yazık ki bu sefer de böyle bir birliktelik yakalanamamıştır…
Şimdi gelelim olayın diğer yönüne…
Sadece yasanın çıkmasının ardından söylenen sözler bile, olayın ne amaçla gerçekleştirildiğini göstermiyor mu?
Konuya ilişkin düşüncelerini açıklayan devlet erkânının bir kısmı, olayı 28 Şubat’a endekslerken…
Bir başkası ”88 yıldır zaten birtakım vehimler, korkular, endişeler sebebiyle toplum olarak birbirimizi üzdük, birtakım gönül kırgınlıklarına yol açtık. Bunları tekrarlamamız doğru değil.” Demedi mi?
Öyle olunca hepinizin akılına ister istemez şöyle bir sorunun gelmiş olması gerekir…
88 yıl önce bir takım kırgınlıklara ve korkulara yol açan olay neydi?
Hiç öyle derin düşünmenize falan gerek yok, olay gayet açık…
O kırıldıklarını söyledikleri olay, Cumhuriyet…
Ya da isterseniz biraz daha ayrıntıya girelim, 3 Mart 1924 günü kabul edilen Tevhidi Tedrisat kanunu
Bildiğiniz gibi Osmanlının son dönemlerinde aynı anda iki tip okul faaliyet gösteriyordu. Bunlardan biri çeşitli tarikatların denetimindeki medreseler…
Bir diğeri de o zamanki devletin görece laik olan okulları mektepler…
Cumhuriyet kurulduktan sonra ilk iş olarak eğitimde herkesi aynı duygu ve düşüncede birleştiren millet oluşturulmaya girişildi…
Eğitimle ilgili yasalar da içinde olmak üzere zaten tüm Devrim Yasalarının içeriği budur.
Atatürk o zaman biliyordu ki “İki türlü terbiye ve öğretim bir memlekette iki türlü insan yetiştirir. Bu ise duygu birliği, fikir birliği ve dayanışma amaçlarım toptan mahveder, yok eder.”
İşte eğitimde ilk iş olarak eğitimin birliğini uygulamaya koydu.
Ve dedi ki” Eğitim ve öğretimi birleştirmedikçe aynı fikirde, aynı zihniyette fertlerden kurulu bir millet yapmağa imkân aramak abesle uğraşmak olmaz mı idi?”
Anlayacağınız hedef yine her zamanki gibi millet…
Zaten BOP içinde rol alıp bölge ülkelerini etnik ve dinsel temelde bölmeyi hedefleyenlerden ne bekliyordunuz ki…
|