Bunu söylerken eski adlarını biliyor muyuz diye şöyle bir düşündüm ama inanın toplumda sadece herkesin değil…
Lider konumundaki insanların bildiği konusunda bile emin olamadım.
Bu arada bazılarınızın aklına yeni adı ne olabilir gibisinden sorular gelebilir…
Hatta küreselleşme türünden sözleri de hatırlatmaya çalışanlar olacaktır ama inanın bunların hiç biri değil.
Bildiğiniz gibi emperyalizm her dönem gündemde olan ve toplumun önem verdiği kavramları kullanır…
Bu çok eskiden, geri milletlere medeniyet götürme olarak adlandırılıyordu…
Ancak işin cılkı çıkıp…
Ülkelere götürülen şeyin medeniyet olmadığına tüm insanlık kanaat getirince…
Yani bu işe inanacak kimse kalmayınca, başka türlü bir kavramla dünyanın karşısına çıktılar…
Adamlarda kavram mı yok!
İşte küreselleşme bu dönemde ortaya çıkarıldı…
Bunu çıkarırken de tüm dünyaya küreselleşmenin çok önemli bir değer olduğunun…
Artık bağımsızlığın falan öneminin kalmadığının…
Tüm ülkelerin birbirine karşılıklı bağımlı olduğunun mesajını verdiler…
Yani anlayacağınız o dönem, ezenin de, ezileninde aynı gemide olduğu ve gemi su aldığında hiç kimsenin kurtulamayacağına yönelik vurgular yapılıyordu…
Sonuçta küreselleşme gerçekleşti…
Adamların en küçük markaları bile Antartika’nın en ücra köşesine kadar uzanırken…
Biz kendi ülkemizde bile markalarımızı kaybettik…
Ama olsun, sonuçta küreselleşiyorduk ya…
O sıralarda müthiş bir ulus devlet düşmanlığı da aldı başını gitti.
Çünkü
Küreselleşme denilen şey, gerçekte ele geçirilmek istenilen ulus devlet ekonomisinin liberalleştirilmesiydi…
Yani çok uluslu şirketlere tam anlamıyla açılması…
Kavram uzun bir süre dünya ülkeleri üzerinde etkili oldu, özellikle emperyalist ülkelere hayran yöneticiler eliyle çoğu kez gönüllü olarak bile ülke pazarları yabancı sermayeye açıldı…
Sonuçta
Tüm emperyalist planlar gibi bunun da bir süre sonra foyası ortaya çıktı ve küreselleşmenin o gizemli etkisi kayboldu…
Bu kez sırayı içinde bulunulan toplumda öne çıkan insan hakları, demokrasi, özgürlük gibi kavramlar aldı…
Uzun bir süre bu kavramlarla tüm toplumlar oyalandı, ülkelerdeki özellikle batı hayranı kesim bunun için çok mücadele etti…
O kadar ki bir yabancı ülkeden rüşvet almak bile normalleştirildi…
Gelinen noktada artık görülüyor ki bu kavram da anlamını yavaş yavaş yitiriyor…
Ama daha önceki kavramlar gibi yerini başka bir kavrama bırakarak…
Günümüzde kullanılan kavramın adı ise Uluslararası Hukuk…
Adamlar kendileri çalıp kendileri oynuyorlar…
Hedef ülke önce, emperyalist ülkelerce kurulan sözüm oma demokrasiyi denetleme komisyonlarınca kara listeye alınıyor…
Ardından uyarılar…
Sonra ülke içinden kendilerine gerekçe olabilecek bir olay yaratarak ülkeye müdahale…
Anlayacağınız emperyalizm ne kadar kılık değiştirirse değiştirsin amaç sömürgeleştirmektir…
Onun için mücadelenizin en başına ulusal bağımsızlığı koymazsanız bilin ki gerisi hikâyedir başka bir şey değil…
|