Ekonomi muhabiri bir gazetecinin yaptığı haberlerden birine, önce Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından ödül veriliyor.
Ödülün adı; “Yılın Başarılı Gazetecisi Ödülü.”
Bir süre sonra aynı gazetecinin aynı haberini, bu kez de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödüllendiriyor.
Peki, nedir ödüller alan bu haber?
Habercisine ödüller getiren haberin başlığını vermekle yetinelim;
“600 Milyon Dolarlık Enerji Santrali Kuruyorlar…”
Bu haberin özneleri kimler?
Maliye Bakanı’nın eşi, oğlu ve iki kızı.
Fotoğrafın biri bu…
Başka bir fotoğrafa bakalım.
Bir hukukçu olan Adalet Bakanı, partilisi bir belediye başkanına vekalet veriyor.
Bakan, bu vekaleti ile, belediye başkanını, adına gayrimenkul almakla ve satmakla yetkili kılıyor.
Bir süre sonra, bakanın vekalet verdiği bu belediye başkanı, yakınları ve yandaşlarıyla birlikte, organize suç örgütü oluşturmaktan tutuklanıyor.
Bitmedi…
AKP disiplin kurulu toplanıyor, bu belediye başkanını partiden ihraç etme kararı alıyor.
O belediye başkanına, adına gayrimenkul alıp satmakla ilgili vekalet veren bakana ne oluyor?
Hiçbir şey olmuyor…
Memlekette demokrasi var çünkü.
O hala bakan…
Bu fotoğrafı da tarihin albümüne yerleştirip, başka bir fotoğrafa bakıyoruz.
Hani okulların duvarlarına, “Ne Mutlu Türküm Diyene” , “Muallimler, Yeni Nesil Sizin Eseriniz Olacaktır” , “Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir” gibi, Mustafa Kemal Atatürk’ün özlü sözleri yazılırdı ya.
Gümüşhane ilimizde bir ilköğretim okulunun duvarına, Başbakan’ın bir sözü yazılmış.
Başbakan, Gümüşhane’yi ziyareti sırasında söylemiş bu “veciz” sözü.
Ne demiş Başbakan?
“Vatan, millet, bayrak konusundaki hassasiyetinizi bilen bir kardeşinizim. Bundan dolayı da diyorum ki Gümüşhane’mizi çok farklı bir şekilde imar edeceğiz.”
Altına da “R.Tayyip Erdoğan” yazmayı ihmal etmemişler.
Şimdi Başbakan, “benim bu sözümü bir okulun duvarına yazın” mı demiş?
Hiç sanmıyorum.
İktidara yalakalık yapmak isteyen bir aklıevvel, “muhterem başbakanımızın bu veciz sözünü bir okulun duvarına yazalım” diye ortaya dahiyane bir fikir atmıştır.
Herkesler de “hulus – i kalb” ile “münasiptir” demiştir.
Ve o yazı o okulun duvarını süslemeye başlamıştır.
Atatürk’ün, “muallimler, Yeni Nesil Sizin Eseriniz Olacaktır” diye seslendiği, eğitim ordusunun askerleri olan öğretmenlerse suskun, bezgin ve sinmiş durumda, bu olanları izlemektedirler.
Buyurun size memleketimden 3 ayrı fotoğraf.
İster tarihin albümüne koyun, isterseniz hafızanıza emanet edin…
Hani, “hafıza – ı beşer, nisyan ile maluldür” ya !...
|