Aslında son günlerde gündeme getirilen başkanlık konusu, neredeyse 1970’lerden bu yana Türkiye’nin gündeminde…
Ne zaman birileri yetkilerinin azlığından şikâyet etmeye başlasa… işte o zaman ilk akla gelen her nedense başkanlık oluyor…
Sanıyorum bunu toplum önüne sürenler kanımca konuyu padişahlıkla karıştırıyorlar…
Yoksa yetkilerinin azlığından şikâyet ederek başkanlığı bu kadar gündeme getirmezlerdi.
Başkanlık deyince de ilk akla gelen ülke haliyle ABD.
Hem zaten bunu başarıyla uygulayabilen ikinci bir Ülke yok.
Bu arada
ABD dışında da özellikle Latin Amerika ve Afrika’da başkanlıkla yönetilen ülkeler var…
Ama işin en önemli farkı
Neredeyse ABD dışındaki Ülkelerde bunun birer diktatörlüğe dönüştüğüdür…
Acaba neden?
Öncelikle belirtmeliyim ki ABD dışındaki ülkelerde bu sistemin gerçekleşebilmesi için gerekli koşullar yok…
En başından söylemek gerekirse bu sistemin gerçekleşebilmesi için kuvvetler ayrılığı ilkesinin çok katı bir şekilde hayata geçmesi gerekiyor.
Zaman zaman ABD ile ilgili haberleri medyadan izliyoruz…
Örneğin
Herhangi bir konuda bütçe artırımı söz konusu olduğunda, iş sonunda dönüp dolaşıp kongrenin önüne kadar geliyor.
Yani başkan doğrudan karar veremiyor.
Hatta daha ilginci…
Başkanlık siteminde yasama da tamamen yürütmeden ayrıldığı için, başkanın istediği yasayı meclise çıkarttırması gibi bir durum da söz konusu değil.
Bu konuda bir başka şey
Sistemin nerdeyse eyalet sitemiyle de özdeşleştiğidir.
Yani bizde olduğu gibi…
Önce üniter bir devlet kurup aradan 90 yıl geçtikten sonra etnik kimlik temelinde özerk bölgelere ayrılarak kurulacak olan eyaletler değil, benim anlatmak istediğim…
İlk kurulduğunda ayrı ayrı eyaletler şeklinde örgütlenmişken, kendi aralarında birliği sağlayıp merkezi bir devlet yapısına kavuşmaları…
Yoksa
üniterken eyaletleşmenin örneği de yok…
Bu arada unutmadan;
Hani sorunları çözeceği düşünülen başkanlık sisteminde…
Merak ediyorum…
İstenilen yasa ya da yasalar bir gecede çıkabilir mi?
Örneği var mı?
Yine bir başkanlık sisteminde başkan, doğrudan yargı üzerinde egemen olup…
İstediği kişiyi atayabilir mi?
Ya da herhangi bir davaya bakan hakimi…
Üstelik yargılama sürerken, bir davadan alıp başka bir davaya gönderebilir mi?
Yine bir başka şekilde, bürokrasiye istediği kişiyi atama yetkisi var mı?
Üniversiteye istediği rektörü atama…
Diyeceğim; başkanlık olmadan bile, tüm bu yetkiler bizde var…
Yani bu yetkilere sahip olan hükümet bile diktatörlüğe dönüşürken…
İş padişahlığa, pardon başkanlığa varınca, sonuçta ne olur?
İsterseniz onu da siz düşünün…
|