Neredeyse bir ay olacak.
Biz hala uçağımız füzeyle mi uçaksavarla mı vurulduğunun tartışmalarından öteye gidemedik.
Uçağımız nasıl düştü ya da düşürüldü tartışmasını yapan yok.
Bir kaza sonucu düşse bile, arama kurtarma teknolojimiz olmadığı halde, bizim uçağımızın orada, o sancılı bölgede ne işi vardı diye soran soruşturan yok.
Tek konu, uçak füzeyle mi vuruldu, uçaksavarla mı vuruldu?
Konu daha da cıvıklaştırıldı;
Kuş mu çarptı, sapan taşıyla mı düşürüldü?
Bunca tartışmaya karşın kamuoyu bu konunun gerçek yüzüyle hala tanışamadı.
Bugüne kadar yapılan tartışmaların, akıl yürütmelerin, açıklamaların, dahası Suriye’ye karşı kabadayılıkların dışında bir şey göremedik.
Ancak tartışmalar, açıklamalar, akıl yürütmeler, kabadayılıklar, sağa sola gözdağı vermeler aralıksız sürüyor.
Biz, uçağımızın uçaksavarla mı füzeyle mi düşürüldüğünün gizemi ile yaşıyoruz.
Cennet ülkemi yöneten başbakan, bakanlar, Genelkurmay hatta cumhurbaşkanı bile kamuoyunu aydınlatacak bir açıklama yapamazken, muhterem başbakanımız Rusya’ya, Putin ile görüşmeye gidiyor.
Konu ile ilgili olarak kamuya herhangi bir açıklama yapılmaması, kafalarda soru işaretleri bırakıyor.
Bu konunun sonucu; düşürülen uçağımızın orada ne işi vardı ve uçağımız füzeyle mi uçaksavarla mı düşürüldü.
Yaklaşık bir aydır bu konu açıklığa kavuşturulamadı.
Yarın hamaset duygularımız ağır basıp, Suriye’ye sefer yapmaya kalkarsak ne olacak?
Sınır boyundaki Antakya, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak illerinde ve ilçelerinde yaşayan yurttaşlarımız konuya nasıl bakıyor?
Bilemiyoruz.
Üstelik bu illerde yaşayanların, komşu ülke Suriye’de yaşayan bazı Suriyelilerle
akrabalık ilişkileri de var.
Suriye’den kaçana kucak açıyoruz, onları iskan ediyoruz, bazı ayrıcalıklar tanıyoruz.
Bir de bu insanları yerleştirdiğimiz illerdeki, ilçelerdeki yurttaşlara soralım.
Onlar ne düşünüyorlar?
Kimseden ses soluk çıkmadığına göre herkes halinden memnun.
Yalnız Samandağ’da bir tepki toplantısı yapıldı.
Samandağlılar “Suriye ile savaşa hayır” paneli düzenlediler.
Benim yaygın ve saygın basınım, bu paneli görmezden geldi.
İktidar oralı bile olmadı.
Biz ne yapıyoruz?
Uçağımız füzeyle mi düşürüldü uçaksavarla mı düşürüldünün sığ sularında kulaç atıp duruyoruz.
Üstelik bir arpa boyu yol gidemeden.
Bakın, iki genç pilotumuzu unuttuk bile…
|