Biz Suriyeli konukları Antakya’da, Kilis’te, Gaziantep’te Şanlıurfa’da ağırlarken, şehitlerimizi de törenlerle son yolculuklarına uğurluyoruz.
Antakya’da, Kilis’te ve Gaziantep’te ağırladığımız Suriyeli konuklar hır çıkarıyorlar, bayrağımızı indirip bayraklarını asıyorlar, polislerimizi dövüyorlar.
Biz ne yapıyoruz?
Suriye’deki yönetime hat hot edip duruyoruz.
1984 yılından bu yana boğuştuğumuz ve bir türlü baş edemediğimiz terör, bu kez de Suriye’yi sarmaladı.
Bu konuda deneyimli bir komşu ülke olarak Suriye’ye ağabeylik yapacağımıza, aba altından sopa gösteriyoruz.
Uçağımız düşürülüyor, gencecik iki pilotumuz şehit oluyor, tık yok.
Biz hala uçağımız füzeyle mi uçaksavarla mı düşürüldüğünü tartışıyoruz.
Tırlarımız yakılıyor, tır sürücüleri tutsak alınıyor, Türk araçları soyuluyor, tık yok.
Üstelik bunları yapanların Suriye’yi sıkıntıya sokan muhalifler olduğu, oraya gidip gelenler tarafından söylendiği halde biz muhaliflerden yana tavır alıyoruz.
Demokrasi getirildiği iddia edilen komşu ülke Irak’ın Kerkük, Musul kentlerinde yaşanan terörle toplu ölümler oluyor.
Yine komşu ülke İran, Kürecik’te kurulan füze kalkanı için bize gözdağı veriyor.
Biz Beşar Esat’ı kafaya takmışız, bunları görmezden geliyoruz.
İlle de Esat’ı bitireceğiz.
Ağalar öyle istiyor.
Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyi, Türkiye’nin güneydoğusu derken tüylerim diken diken oluyor.
Kilis’te, Gaziantep’te yerleştirilen Suriyeli sığınmacılar, Suriyeli Türkmen sığınmacıların gelmesini istemiyor.
xxx
Cennet ülkem bir alem…
İyi bakan herkes görür.
Oruç, iftar, sahur, teravih yani kutsal ramazan her türlü reklama malzeme olmuş durumda.
Temizlik malzemelerinden gıda maddelerine, gsm operatörlerine kadar.
Her ramazan yaşanırdı ancak bu ramazanda ipin ucu iyice kaçırıldı.
Son bir not;
Gaziantep Milletvekili, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve milli eğitim eski bakanı Hüseyin Çelik, üniversite sınavlarında Gaziantep’in son sırada yer almasının nedenini bulmuş;
GÖÇ…
Kendisinin Van’dan Gaziantep’e göçünü ölçü almış olsa gerek.
Bunca yazıya ne gerek var?
Biz başkanlık sistemini kafaya koyduk bir kere.
Gerisi laf – ı güzaf…
Yani herkes her konuda yerden göğe kadar haklı.
Öyle değil mi yoksa?
Siz ne dersiniz?
Oyun içinde oyun vesselam…
|