Kilis’teki Öncüpınar Sınır Kapısı’nın adı, bizim çocukluk ve ilk gençlik yıllarımızda Tibil Köyü idi.
Bu köy, bir gümrük memurluğu ve bir jandarma karakolu ile iç içeydi.
Yörede, arazileri Suriye’de olan yurttaşlar vardı ve bunlara “pasavan” denilen, şimdiki pasaportların yerine geçen bir belge verilirdi.
Bu arada Suriyelilerin de Türkiye topraklarında arazileri vardı, onlarda pasavana benzeyen bir belgeyle Türkiye’ye geçerlerdi.
Türk, Suriye’ye geçer, tarlasını, bağını, zeytinini işler, akşam da pasavanını göstererek ülkeye dönerdi.
Bu durum Suriyeli ziraatçılar için de böyleydi.
1950 li yıllarda kendi sınırımıza mayınlar döşedikten sonra bu işler durdu.
Mayın ekilen kına gibi topraklar, istimlak edilerek sahiplerinin elinden alındı.
Çeşitli aralıklarla ödenen paralar da çarçur olup gitti.
1980 li yıllarda Tibil Köyü boşaltıldı.
Bu köyde yaşayan yurttaşlar, Kilis’in güneybatısında yapılan konutlara yerleştirildi.
Konutlar köylülerin yaşam biçimine uygun değildi ama çare yoktu, gelip yerleştiler.
Bu konutlarda da çeşitli tadilatlar yaparak yaşam biçimlerine uygun hale getirdiler.
Boşaltılan Tibil Köyü’nün adı “Öncüpınar Sınır Kapısı” oldu.
Türk ve Suriyeli olarak bölge halkıyla akrabalık ilişkileri vardı ve bayramlarda, karşılıklı bayramlaşmalar yapılır, akrabalar birbirini görür, karşılıklı armağanlar alınır verilirdi.
Geçtiğimiz Şeker Bayramında akrabalar, arkadaşlar arasında bayramlaşma gerçekleşmedi.
Çünkü Suriye yönetimi, içindeki yerli - yabancı teröristlerle uğraşırken, benim yöneticilerim bu teröristlere destek verdiği için Suriye ile dostluğumuz bozulmuş, neredeyse savaşa girecek duruma gelmiştik.
Oysa Hatay’dan, Kilis’ten, Gaziantep’ten, Şanlıurfa’dan günübirliğine Suriye’ye gidip gelip, küçük çapta ticaret yaparak nafakalarını doğrultan binlerce yurttaş vardı.
Suriye’den de günübirliğine gelip, Hatay’da, Kilis’te, Gaziantep’te alışveriş yapan binlerce Suriyeli vardı.
Bu gidiş gelişlerin az da olsa ekonomiye katkısı oluyordu.
Ankara ile Şam’ın arasına binlerce uzaktaki karakedi girdikten sonra, iki tarafta da büyük huzursuzluklar başladı, komşuluk ilişkileri bitti, dostluk bozuldu.
Şimdi bu sıkıntıların nasıl sonuçlanacağını beklemedeyiz.
xxx
Gaziantep, Amerika’da Pensilvanya Eyaleti’nin Pittsburgh kenti ile kardeş şehir olmuş.
Bi sevindim, bi sevindim ki Pensilvanya Eyaletindeki bu kardeş şehre gidesim geldi.
xxx
Günlerdir dillendirilen ve Çankaya Köşkünde yapılacağı söylenen 30 Ağustos resepsiyonu, başkomutanın kulaklarının rahatsızlığı nedeniyle iptal edildi.
Eeee, durulur mu?
Gaziantep Valisi de kentte yaşanan bomba vahşetini gerekçe göstererek, o da 30 Ağustos resepsiyonunu iptal etti.
Oysa teröre inat, 30 Ağustosu gümbür gümbür kutlasak ne güzel olurdu.
|