Kilisliler, Yeşilçam yıldızlarından çoğunu görmüştü.
Fikret Hakan, Fatma Girik, Tugay Toksöz, Yılmaz Güney ilk aklıma gelenlerden.
Görmediği Holiwood yıldızları kalmıştı, sonunda onlardan birini de gördü.
Angelina Jolie…
Kim bu Holiwood yıldızı?
Başka bir yıldız olan Bred Pit’in muhterem refikası.
Bu bacımızın özel bir görevi de var; Birleşmiş Milletler Özel Temsilciliği.
Parasının hesabını bilmezmiş.
Bizim yaygın ve saygın basınımızın yansıttığına göre bu hesabını bilmediği paranın üçte ikisini yoksullar için harcayan bir yıldız.
Jolie bacı özel uçakla Gaziantep’e geldi, vakit kaybetmeden Kilis’e geçti ve Suriyeli 13 bin sığınmacının kaldığı kampı gezdi.
Kilis’se girişinde onu Kilis valisi ve onu görmek isteyen sevenleri tarafından karşılandı ama korumaları valinin dışında kimseyi ona yaklaştırmadı.
Sığınmacıların kaldığı kampı gezdikten sonra “ben hiçbir yerde böyle kamp görmedim, hayran kaldım, Türkiye’ye teşekkür ederim” dedi ve Ankara’ya döndü.
Ankara’da Cumhurbaşkanı, bazı bakanlar ile sıra beklemeden görüşmeler yaptı.
Cumhurbaşkanı ve bakanlar, bir Holiwood yıldızı ile görüşmekten memnun ve mutlu oldular.
Hatta kulağında problem olduğu için 30 Ağustos Zafer Bayramına katılmayan Cumhurbaşkanının, Jolie’yi görünce kulak probleminin çözüldüğü söylentileri var.
Hele İç İşleri Bakanının keyfine diyecek yoktu.
Jolie ile konuşurken sevinçten yerinde oturamadığını cumhur ekranlardan izledi.
Başbakan yurtdışı bir gezide olduğundan naşi Angelina bacımız ile görüşeme şansı yakalayamadı.
O sırada zaten durulmayan Ortadoğu daha da karıştırılıyordu.
Amerikan yapımı, “Müslümanların Masumiyeti” adlı kıytırık, kıytırık olduğu kadar da mikser bir sinema filmi, Libya’yı, Mısır’ı, Tunus’u Yemen’i, Sudan’nı, Irak’ı hatta Avusturalya’yı iyice karıştırdı.
Libya’da, Amerikan Büyükelçisi, Kaddafi’nin akıbetine uğradı.
Hani “etme bulma” derler ya!
İşte öyle bir şey…
Libya’da ABD büyükelçisi ve üç elçilik çalışanı öldürüldü.
ABD Dış İşleri Bakanı Hlary Clınton hayret etti ve dudaklarından şu veciz sözler döküldü; “Özgürleştirdiğimiz ülkede bu nasıl olur?...”
Benim yaygın ve saygın basınım hala BM özel temsilcisi Angelina Jolie’nin uzun siyah elbisesinden, elbisenin yırtmacından, makyajından, sade tebessümünden ballandıra ballandıra söz ediyordu.
Öte yandan, eskiden her Cuma namazından sonra camiden çıkarken İslam’a sahip çıktığını sanan guruplar ortada yoktu.
Bırakın onları, İslam’a ve Hz.Muhammet’e hakaret eden o kıytırık film için, % 99 u Müslüman olduğu bilinen ülkeyi yönetenlerden de bu konuda bir ses çıkmaması ancak Libya’da öldürülen ABD büyükelçisi için, ABD’ye taziyelerini iletmeleri de konunun üstüne tüy dikti.
Dünya bu karmaşa içindeyken, benim cennet ülkemden bir barış bacı(!) geçti…
|