Hariciye Nazırı, “ulusçuluk 19 yılın ideolojisidir” diyor.
Nedir ulusçuluk?
Herkesin anlayabileceği bir biçimde yazayım.
Ulusçuluk, milliyetçilik demektir.
Bu söyleme, ülkede milliyetçiliğin kendi tekellerinde olduğuna inanalar tarafından bile bir tepki gelmedi.
Hariciye Nazırının “milliyetçilik bir 19. Yüzyıl ideolojisidir” söyleminden sonra, bu nazır efendinin istifa etmesini isteyen hiçbir Türk Milliyetçisine rastlayamamak da işin en acı yanı.
Ne yazık ki bu duruma getirildik.
İktidarın hoşuna gitmeyen her haber spekülatif.
Zaten iktidarı kızdıracak haber yapan gazete de pek kalmadı ya!
İktidarın yanlışlarını, çelişkilerini yazmaya çalışan birkaç gazete ve birkaç köşe yazarı için
çamur hazır;
“Alçak, namussuz, terbiyesiz, şerefsiz, hain, edepsiz, sorumsuz…”
xxx
Her şeye karşın keyfinizi ertelemeyin.
Ülkeyi günlük güneşlik görün.
Rahatınızı bozmayın.
Bakın ve rahatlayın, Kilis’teki sığınmacıların kampında Suriyeli çocuklar ders başı yapmış.
Benim insanımın % 25 inin yaşadığı İstanbul’da böyle bir rahatlık yok.
Benim ülkemin çocukları ders başı yaparken, ortalık karman çorman oldu.
4 + 4 + 4 sisteminin sınıfta kaldığı ilk günden anlaşıldı ama anlayabilen bir eğitimciden, bir okul müdüründen, bir üniversiteden ses soluk yok.
xxx
Her gün şehit cenazelerini gömerken, teröre bedenini siper edip gazi olan gençlerimize değer veremezken, kalkıyoruz utanmadan gaziler günü kutluyoruz.
Gazilerin içinde yaşadıkları koşulları bilen, araştıran, sorgulayan kimse var mı?
Ama bir “gaziler günümüz” var ve kutluyoruz.
Yetmez mi?
Şu hale bakın;
Terör her gün canlar alırken, iktidar partisinin her kademesinden yükselen ortak bir ses var; “terörle mücadelede kararlıyız…”
İyi ki kararlıyız.
Kararlı olmasak ne olurdu?
Milliyetçilik, 19. Yüzyılın ideolojisiymiş…
Bakıyorum da bu görüşe inanasım geliyor.
Çünkü milliyetçi geçinenlerin bile sesi soluğu çıkmıyor.
Başbakan da bu fotoğrafı galiba iyi okuyor…
|