Sıfır sorun politikası ortaya konulunca sanıldı ki bu sadece komşularımızı ilgilendiriyor…
Aslında değildi.
Ama sadece komşularımızla ilişkiler açısından değerlendirildiğinde bile fiyaskoyla sonuçlanan bu politikanın hala devam ettirilmeye çalışılmasının elbette bir anlamı olmalıydı işte kanımca önemli olan da komşulardan ziyade o üzerinde çok da durulmayan politika…
Neydi bu?
Ulus devleti tetikte tutan, milli duyguların sürekli ayakta durmasına yol açan, ulus bilincini diri tutan, tehdit algılamasının sona erdirilmesi…
Şimdi buraya bir nokta koyalım.
Dünya üzerindeki ulus devletlere biraz göz attığımızda, neredeyse tamamının bir savaş sonucunda oluştuğu görülecektir.
Bu savaşlar genelde bir işgal ya da saldırı girişimine karşı yapılabilecek bir bağımsızlık savası olabildiği gibi, zaman zaman başka büyük devletlerin kışkırtmasıyla yaşanabilecek iç savaşlar da olabilmektedir…
Kısacası ulusun oluşumunun harcında savaş vardır…
Elbette ulus olmakla da iş bitmiyor.
Gelecekte de varlığını sürdürebilmek için olası tehditlerin ve düşmanların da belirlenmesi…
Ve o tehdit ve düşmanlarla baş edilebilmesi için de ulusal bilincin ve uyanıklılığın devam ettirilmesi gerekiyor.
Ama yok öyle yapılmazsa…
Yani sözde sıfır sorun türünden politikalarla ülkenin tehdit ve düşman algılaması ortadan kaldırılırsa…
İşte o zaman ulus kimliğine, onu korumak için ulusal bilince de ihtiyaç duyulmayacaktır ki bu gün ülkemizde uygulanmak istenilen siyaset budur…
Bugün Ege’ de, hemen yanı başımızdaki adaları bile işgal etse, Yunanistan asla bizim düşmanımız değildir…
Bunun yanında
Ağrı Dağı’nı anayasalarının başlangıcına koymalarına, açıktan toprak talebinde de bulunmalarına…
Üstelik Türkiye karşıtı çok çirkin açıklamalarda da bulunmalarına karşın Ermenistan asla düşman sayılmadığı gibi bizim için tehdit bile değildir…
Ya Kıbrıs ‘ta olup bitenler…
Yani ortada tüm Ortadoğu ve Afrika’yı denetleyecek kadar koskoca İngiliz üssü varken bile Türk ordusunun çekilmesi konusunu sürekli gündemde tutarak baskı yapan Rumlar ve onlara destek çıkan AB ‘de asla tehdit değildir…
Tamam, dışarıda böyle…
Ya içeride?
İçeride de durum bundan çok farklı değil…
Her ne kadar ABD adına taşeronluk yapsa da…
Kürdistan’ı kuracakları dört ülkeden biri olarak ülkemizi açıklasalar da PKK Türkiye için asla tehdit değil…
Siz hiç onların amaçlarının…
Yapmak istediklerinin anlatıldığı konuşma ve programlara tanık oldunuz mu?
Bu arada Cumhuriyeti yıkmak isteyen gericilik ve irticayı hiç saymıyorum…
Onlarla mücadele edenlerin hali ortada…
Kısacası hükümet açısından bakılırsa bu gün ülkemiz için asla hiçbir tehdit yok…
Dolayısıyla kendini savunmak için milli duyguların ayağa kalkması da gerekmiyor…
Başta ABD olmak üzere birçok ülke, ulusal uyanıklılığı sağlayabilmek için sahte tehditler bile ortaya koyarken…
Birbiri ardına terörist ülkeler listesi yayınlarken…
Var olan tehditleri gizleyip yok saymanın; ulusal duyguları ortadan kaldırmak dışında başka anlamı var mı?
|