Gerginlik politikalarıyla bir yere varılamayacağı biline biline iktidarı ile muhalefeti ile gerginlik üstüne gerginlik yaratılıyor.
Daha önceki seçimler dönemlerinde de iktidar uğruna çeşitli olumsuzluklar yaşanmıştı.
29 mart yerel seçimler öncesi durum iyice zıvanadan çıktı.
Sap saman, toz dumana karışmış durumda.
Plan, proje hak getire…
Varsa yoksa her konuşmada sataşma, her konuşmada gerginlik yaratma.
Pek de hoş olmayan bu tür olayların, seçmenin gözleri önünde geliştiği unutulmuş gibi görünüyor.
Yoksa seçmenin bu tavırlardan hoşlandığı mı düşünülüyor?
Toplum, bu güne kadar bunca aptal yerine konmamıştı.
Halk, bu güne kadar bunca hiçe sayılmamıştı.
Seçmen, bu güne kadar bunca aldatma işiyle karşılaşmamıştı.
Peki, yaratılan bu gerginlik, seçim sandıklarına ne kadar yansıyacak?
İşte o belli değil…
Sataşma, hakaret, tehdit, şantaj gibi gereksiz ve politikacıya yakışmayan yaklaşımlar, gerginlik yaratmak, gerginliğe meydan vermek değil midir?
Hilafetin kaldırılışının 85. yıl dönümünde, Başbakan Erdoğan’ın, “son Osmanlı padişahı 1.Recep Tayyip Erdoğan” pankartıyla karşılanması gerginlik yaratmaz mı?
Biri çıkıp, “nedir bu pankart? Bunu hemen indirin” dememiş midir?
Yalanı doğru gibi söylemek, alinin hakkını veliye vermek, halkı küçük görmek, her şeyde “ben bilirimci” olmak, iktidarda kalmak ya da iktidara gelmek uğruna, Makyavelizmin tüm enstrümanlarını kullanmak, gerginlik yaratmaz diye mi düşünülüyor?
Politikacı, devlet adamlığına soyunan ve halkı yönetmek gibi kutsa bir görevi üstlenen kişidir.
Devlet adamı gerginlik yaratmaz.
Eğer bir gerginlik varsa, onu yumuşatmanın yollarını, yöntemlerini arar, bulur ve toplumu rahatlatır.
Günümüz politikasında, bu özellikleri taşıyan kaç politikacı sayabilirsiniz bana?
Bir erginlik politikası almış başını gidiyor.
Toplumun kafası karışık.
Seçmenin kafası karışık.
Yazar – çizer takımının kafası karışık.
Ve bu kafa karışıklığından yarar uman politikacılar da ha babam, de babam gerginlik yaratmayı sürdürüyorlar.
29 mart yerel seçimleri yapılıncaya dek, bu konuda daha ne kadar yazı yazacağımız da belli değil. Çünkü; her geçen gün bizim de kafamız karışıyor.
Şu seçimler bitse de bu kafa karışıklığından, bu gerginlikten kurtulsak…
|