Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı bir açıklama yaptı.
Açıklama oldukça önemliydi…
Çünkü yaklaşık 10 yıldır yaşanan sürecin bir anlamda itirafıydı…
Ne demişti bakan özetle: “Ulusçulukla hesaplaşma zamanı geldi.”
Bir kısım yazar bu sözün üzerine hemen atladı…
“Bu olamaz.”
“Yanlış bir düşünce”
“Olmamalı.”
“Falan filan.”
Aslında tüm bu türlü yazan yazarlara sadece bir şey söylemek gerekiyordu…
Günaydın
Hatta bir şarkı sözüyle de yanıt verilebilir…
“Daha önceleri neredeydiniz…
Yani siz 1980 yılından, gerçi öncesi de var ama aslı 80 sonrasına dayanıyor…
O yıldan beri yaşanan gelişmeleri…
Hatta ülkemizde son 6 yıldır yapılan Ergenekon, Balyoz vs gibi operasyonları ne zannediyorsunuz ki…
Başka bir şey mi?
Tabi bu açıklamanın devamı da var deniyor ki “Herkesin kültürel kimliği, dili başlı başına insanlık birikimi açısından önemlidir ama bu bölünme değil birleşme vasıtası olarak değerlendirilmeli”
Çok kısa özetle açıklamak gerekirse anlamı gayet açık. Çok kültürlülük ve çok kimlilik…
Tabi işin içinde biraz da Osmanlı özlemi var…
O zaman soruyu söyle soralım…
Osmanlı çok kimlikli…
Çok kültürlü bir devletti de neden dağıldı?
Çünkü Osmanlı sanayi devrimine ayak uyduramamıştı, buna belki biraz da uzak olması nedeniyle gözlerini kapatmıştı ama gelinen noktada sanayi devrimini yapan ülkelerin hammadde ve pazara ihtiyacı vardı…
Bu konuda da Osmanlı hem sanayi devrimini yapamamış olması, hem de zengin petrol yataklarının bulunması nedeniyle cazip durumdaydı… Sonuçta zamanın büyük devletleri İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya Osmanlıyı aralarına nüfuz bölgelerine ayırıp parçalamayı düşünüyorlar…
İşte o dönemde Osmanlı artık sefere çıkamaz durumda, üstelik de borçla yaşıyor…
Ülkenin maliyesi bile yabancı denetiminde, üstelik tekel falan gibi ürünlerin vergisini toplamak için silahlı kol gücü oluşturan yabancı Reji adlı bir kuruluş bile var…
Ve tüm bunlarla birlikte Birinci Dünya savaşı’na giren Osmanlı devleti Mondros ve Sevr anlaşmaları sonucunda parçalanmak üzere yabancı ordularca işgal ediliyor…
İşte son yıllarda özellikle 11 Eylül olaylarından sonra bölgeye egemen olmaya çalışan ABD ve diğer emperyalist ülkeler, bölgede bulunan Müslüman ülkeler üzerinde çok daha kolay denetim sağlamak adına sözde Osmanlı düşüncesini canlandırarak ülkemizi model ülke gösterip, bölgedeki ülkeleri kontrol altına almaya çabalıyorlar…
Ekonomisi neredeyse sıfırı tüketmiş Osmanlının sonu ortada iken, ülkemizi batağa götürecek Yeni Osmanlıcılık falan gibi düşünceler tam bir hayaldir ve ülkemizi batağa sürüklemekten başka bir işe yaramayacaktır…
Bu arada…
Hani Ulusçulukla hesaplaşma denmişti ya…
İşte Atatürk’e yönelik tüm saldırıların…
“Ne mutlu Türk’üm diyene.” sözünden duyulan rahatsızlığın…
“Öğrenci Andı’nın” kaldırılmak istenmesinin…
Orduya yapılan operasyonların…
Milli Eğitim Bakanlığı’nın görev tanımından Milli her şeyin kaldırılmasının…
Bayramların neredeyse yasaklanmaya çalışılmasının anlamı bu.
Gayet de açık söylendi.
Uyuyanlar için bir kez daha söylüyorum…
Ulus devletle hesaplaşılıyor…
|