Cumhuriyet tarihimizde bir ilk daha yaşandı.
Cumhurun, Cumhuriyet Bayramını kutlaması engellenmeye çalışıldı ancak engellemek isteyenler hüsrana uğradı.
Cumhur biber gazına, basınçlı suya ve polis barikatına direndi.
Ankara’daki kutlamalardan söz ediyorum.
Yurdun çeşitli yörelerinde Ankara’ya hareket eden otobüslerin il sınırlarında engellenmesine karşın, Ankara’nın taşı toprağı “cumhur” oldu.
Cumhuriyetin ilan edildiği ilk meclisin önünden, bütün engelleri aşarak Ata’sının kabrine, Anıtkabir’e yürümeyi ve ulaşmayı başardı.
Gaziantep’ten de yola çıkan otobüsler Başpınar bölgesinde engellendi ve Gaziantep’ten Ankara’ya gidiş durduruldu.
Bu tür engellemeler de olmasaydı, Ankara tarihinin en büyük cumhur kalabalığını yaşayacaktı.
Yine de Ankara Ankara olalı böyle bir kalabalık görmedi.
Cumhur, Cumhuriyeti koruyacağını kesin bir biçimde ortaya koydu.
Dahiliye Vekili helikopterden kuşbakışı kalabalığı görüp, karar verici tek adama bilgi verdikten sonra polis bariyerleri çekildi, kutlama yasağı kalktı.
Cumhurun Cumhuriyet Bayramını kutlaması yasaklanmamalıydı ama yasaklandı ve bu yasaklanma, yasaklayanlara yakışmadı.
Bana göre böyle bir yasaklama, çatışmaya çanak tutmak demektir.
Atatürk Anıtına çelenk, çiçek koyma neden yasaklandı anlayamazken, bu kez de Cumhuriyet Bayramının cumhur tarafından kutlanması yasaklandı.
Bu yasak cumhura sökmedi.
Bu yasaklamayı yapanlar, yarın cumhurun yüzüne nasıl bakacaklar merak ediyorum.
Üstelik cumhurun başkanı da bu konuda sesini çıkarmadı.
Ne bilelim, belki de kulaklarındaki sıkıntıdan dolayı yasağı duymamıştır.
Kutlamayı yasaklamak için sudan bir bahane buldular;
Aldıkları istihbarata göre, kutlamalara provokatörler katılacakmış.
Provokasyon istihbaratı alan devletin görevi, provokasyonları önlemek değil midir?
Ama işin kolayına kaçılmış, kutlamalar yasaklanmıştı.
Eskiden ulusal bayramlarımızda tüm işyerleri bayraklarla donatılırdı.
Hatta zabıta memurları bir iki gün önceden, dükkan sahiplerini bayrak asmaları konusunda uyarırdı.
Bu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında çoğu işyerinde bayrak görememek üzüntü verici bir durumdu.
Sonuç olarak; Cumhuriyeti kimsenin teslim alamayacağı, bizzat cumhur tarafından kanıtlandı.
Devlet, yasaklarla, biber gazıyla, basınçlı suyla, polis barikatıyla cumhuru durduramayacağını, sindiremeyeceğini anlamış oldu.
Anamuhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanı Kılıçtaroğlu da ilk meclisin önünde toplanarak bayramı kutlamak isteyen cumhurun arasındaydı.
Her şeyi gördü, her şeye tanıklık etti.
Ben, CHP’nin bundan sonra alacağı tavrı merak ediyorum.
|