Başlık biraz iddialı oldu ama içinde bulunduğumuz sürecin anlaşılmaması için perdelemeye çalışan o kadar yazarçizer var ki bu nedenle…
Konunun basit bir dille anlatılmasının yararlı olduğunu düşünüyorum.
İsterseniz sürece en başından başlayalım, emperyalizmin taleplerinden…
Küresel sermaye ne istiyor, önce onu açıklayalım, sonra diğer konulara sırasıyla devam edelim…
Öncelikle belirtmeliyim ki küresel sermaye, bizim gibi ulus devlet olan ülkelerde ulus ekonomisini yerle bir etmeli ki, ülke emperyalizmin sınırsız pazarı haline gelsin…
Bilirler ki mevcut ulusal ekonomik varlıkların her biri, onun yayılmasının karşısında engel olmaktadır…
Bu nedenle ülke halkı bir anlamda kandırılarak ellerindeki kaynakların yavaş yavaş elden çıkarılması sağlanır…
Biz de bu tür bir süreçten geçtik…
Sözde özelleştirilen işletmelerde verimlilik artacak, işsizlik son bulacak, üstelik sermaye de tabana yayılacaktı ama öyle olmadı…
Tüm sermaye bir avuç yabancı tekelin elinde toplandı…
Adları Türkçe olan, hepimizin kullandığı ürünlerin biraz perde gerisine bakın, mutlaka altında çok uluslu bir tekelin ismine rastlayacaksınız…
İşte bu koşullarda toplum ulus öncesi etnik ve dinsel kimliklerin söz sahibi olduğu bir yola sokulur ki, gelecekte de emperyalizm için her hangi bir tehlike yaratmasın…
Hem zaten bu süreçte emperyalizmin iki tane müttefiki vardır…
Bunlardan biri çıkarlarını emperyalizmle birleştiren etnik ayrımcılar…
Bir diğeri de ulus kimliğiyle çıkarları bozulan İslamcılar. Zaten bu günkü sürece bakıldığında böyle olduğunu pekâlâ görebilirsiniz…
Örneğin Arap baharı adıyla çeşitli ülkelerde ayaklandırılan kesimlere bakın ne görüyorsunuz…
Bir yanıyla çeşitli etnik kimliklerdeki halk…
Diğer yanda ise kökten dinciler…
Peki, emperyalizm bu tür eğilimleri neden destekler?
Aslına bakarsanız nedeni gayet açık…
Çünkü her ikisi de ulus devletin ve kimliğinin baş düşmanıdır…
Her ikisi de ulusal ekonomiye…
Ortak dile…
Ortak tarihe karşıdır.
Her ikisi de millet kavramını kabul etmez…
Bunu kabul etmedikleri gibi, her ikisinde de vatan diye bir kavram asla bulunmamaktadır.
Böyle olunca ekonomik kaynaklar, ülke bütünlüğü, kalkınma, bağımsızlık falan da anlamını yitirmektedir…
Şimdi böyle bir durumda emperyalizm bunu istemesin de ne istesin…
İşin bir de Seyit Rıza kısmı bulunuyor…
Bilinmelidir ki hiçbir siyası akım köksüz olmaz…
Mutlaka tarihten kendine ilişkin bir geçmiş, hatta kahraman yaratır…
Son günlerde öne çıkarılan kahramanlara bakın, ne görüyorsunuz? Seyit Rıza, Şeyh Sait, İskilipli Atıf Hoca, Derviş Mehmet…
Bunların tamamı emperyalizmin işbirlikçisi gericiler ama iş o değil…
Adamlar illaki ulus kimliğe düşmanlık edecekler ya, ona karşı kim ve ne varsa sırasıyla kullanılacaktır…
Giderek o hale gelinecektir ki, iş bir süre sonra, Kurtuluş Savaşı’nda Türk askerinin öldürdüğü düşman askerlerinin kahraman, hatta şehit ilan edilmesine kadar da varacaktır, ondan da emin olun…
Bu arada, sözde PKK’nın dayattığı ama aslında 2023 Vizyonu’nda kelimesi kelimesine bulunan Anadilde Savunma ve Kamuda Anadil hizmetinin amacı da ortak dili, yani dil birliğini parçalamayı amaçlamaktadır…
Sahi PKK özgürleştirilirken, o kadar yurtseverin neden içeride yattığını düşünüyorsunuz?
|