Hafta başında yüce mecliste, usul tartışmalarından sonra 2013 yılı bütçe görüşmeleri başladı.
Yine usul tartışmalarından sonra, Maliye Bakanı, “sayın başkan, kıymetli milletvekilleri” ne, ülkenin mali durumunu pembe renklerle anlatırken, meclis kanalını izleyen benim necip halkım da mali konularda aydınlanmış oldu.
Bu meclis kanalını kimler izlediyse, mutlaka mutlu olmuştur.
İşin aslına bakarsanız, maliyenin durumu halkın pek umurunda değil.
Çünkü çoğunluk günübirliğine yaşıyor.
Mutlu azınlık ise, muhterem maliye bakanını dinlemeye bile gerek duymuyor.
Hele de bakanın, “hazinemiz dünyadan alacaklı hale gelmiştir” sözlerinin, bu mutlu azınlığı daha da mutlu ettiğini düşünüyorum.
“Muvafık” ve “muhalif” tüm vekiller, Maliye Bakanının bütçe konuşmasını huşu içinde dinleyip mest olurken, biri de akıl edip memur, emekli, işçi maaş ve ücretlerinin, neden geçinebilecek oranda olmadığını sormadı.
550 kişilik yüce mecliste, cennet ülkemdeki işsizlik kimsenin aklına gelmedi.
Maliye Bakanı’nın sunuş konuşmasında, “Mali disiplin” “kamu tasarrufları” özel sektör tasarrufları” ve “yeni mali sistemler” sözcükleri gırla gitti.
Ben, “kamu tasarrufları” diye adlandırılan konuyu “zamlar” olarak algıladım.
Siz nasıl anladınız bilemiyorum.
Yüce mecliste 2013 bütçesi görüşmelerinin başladığı günün akşamı, biz de 50 yıllık dost olan 8 – 10 kişi bir araya geldik.
Bir arkadaşımızın evinde toplandık, çilingir sofrası kurduk.
Bir iki kadehten sonra “n’olacak bu memleketin hali?” noktasına gelmiştik ki dostlarımızdan biri, “siz bugün Maliye Bakanını dinlemediniz galiba” dedi ve devam etti; “ülke mali açıdan günlük güneşlikmiş…”
Bir keyiflendik, bir keyiflendik ki sormayın.
Arkadaşımızın bu açıklaması üzerine, keyfimizden olsa gerek, “N’olacak bu memleketin hali?” noktasına nokta koyup hep birlikte bir Kilis türküsü tutturduk;
“Yoğurt koydum dolaba,
Ellere vay.
Böyün başım kalaba
Ellere vay.
Ellere cicom cicom,
Ellere vay.
Geymiş pembe şalvarı,
Sallanır saçakları,
Yerlere vay…”
Nakarat…
Bilmem anlatabildim mi?...
|