Son günlerde ülke yöneticilerince de itiraf edildiği üzere bir yapısal değişiklik yaşıyoruz…
Nedir o yapısal değişiklik?
Ya da nasıl bir değişim yaşıyoruz?
Bunu anlamak için, içinde yaşadığımız olayları sadece yüzeysel olarak tanımlamak yeterli olmuyor…
Öncelikle perdenin gerisine bakılmalı ki ne olup bittiği tam olarak anlaşılabilsin…
Şunun için söylüyorum
Ergenekon davaları konusunda yorumda bulunurken, sadece suçlamalara bakılmamalı…
Olayların nasıl olduğu ve neyi amaçlandığı da bu bağlamda sorgulanmalıdır.
Şimdi olaylara biraz da kronolojik olarak bakarsak ne görüyoruz…
İlk olarak 11 Eylül 2001 yılında, ABD’nin göbeğinde ikiz kulelere yapılan saldırıyı…
İşte bu tarih ABD’nin Ortadoğu’ya müdahalesinin miladıdır…
Çok değil bundan sadece 7 ay sonra da, ABD sözde El Kaide liderini aramak adına Afganistan’ı işgal etti…
Elbette Ortadoğu’ya müdahale edebilmek için bu kadarı yeterli değildi…
Aradan fazla değil sadece 1–5 yıl kadar sonra da hedef bu kez Irak’tı
Bu arada yıl 2003
Sonra 2004 yılında yapılan G 8 zirvesinde bizim ülkenin başbakanı BOP Eş Başkanı ilan ediliverdi…
Ne amaçlanıyordu bu eşbaşkanlık süreciyle
ABD o dönemde bölgede bulunan 22 ülkenin ki neredeyse tamamı İslam ülkesi, sınırlarının değiştirilmesini hedeflemişti
İşin en ilginç yanı da bu ülkelerin arasında Türkiye’nin adının da bulunmasıydı…
Nasıl olacaktı bu sınırların çizilmesi konusu…
Bölgede bulunan ülkelerdeki ulus devletler gevşetilecek, üniter yapının adım adım yok edilmesi etnik ve dini kimliklere özgürlük tanınarak sağlanacak…
Sonuçta biraz palazlanan bu kimlikler dışarıdan da gerekli desteği alıp hâkimiyet mücadelesine de girince…
Sınırlar kendiliğinden oluşuverecek…
İşte bu ulus devletin gevşetilmesi ve üniter yapının yok edilmesi sürecinin bizdeki adı Ergenekon
Zaten adından da bu sürecin sonuçta Türk ulus devletini ve kimliğini hedef alacağı pekala anlaşılıyordu…
Sonrasında olanları biraz da olsa biliyorsunuz…
Önce hala hakkında hiçbir delil bulunamayan Ümraniye bombaları…
Devamında da
Ergenekon operasyonu…
Yapılan bu operasyon ulus kimliğinin ortadan kaldırılması operasyonuydu…
Ülkede bulunan üniter yapıyı savunan yurtsever aydın ve askerler öyle uydurma suçlamalarla suçlanmalıydı ki, ulus kimliğe hiç kimse Ergenekonculukla suçlanmak korkusuyla sahip bile çıkamasın…
Ama bu süreç dedim ya, tek taraflı işlemedi…
Hem bir konuya tek taraflı olarak bakarsanız sadece bu olayı değil hiçbir olayı anlamanız da mümkün olmaz…
İşte bir yandan Ergenekon operasyonu sürerken, diğer tarafta açılım adı altında ülkeyi giderek federasyona taşıyacak etnik parçalanmanın temelleri de atıldı…
Ama bu da yeterli gelmedi…
Ülke her türlü dinsel kimliğin cirit attığı bir hale de sokulmalıydı ki bir daha asla ulus olunamasın…
Kısacası Ergenekon, Türk ulus devletinin yok edilme sürecidir…
Ve bu davada yalnız içeridekiler değil, gerçekte Türk ulusu yargılanmaktadır…
|