Düşman işgalinden kurtuluşun 91. yılını kutluyoruz.
Ne mutlu bize.
91 yıl önce, yurt sevgisinin fotoğrafıdır Gaziantep.
Şahinbey, Karayılan, Şehitkamil ve daha nice adsız kahramanlar çekti bu fotoğrafı.
Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam, İzmir’de Hasan Tahsin, Erzurum’da, Sivas’ta, yurdun her yanında ilk kıvılcımları çakan nice adsız kahramanlar, bu fotoğrafın üstüne kare kare fotoğraflar koyarak kurtuluşu taçlandırdılar.
Bugün Gaziantep bir ticaret ve sanayi kenti olarak memleket ekonomisinde yerini almışsa, 91 yıl önce çekilen bu fotoğrafların sayesindedir.
Bu kentte gönül rahatlığıyla yaşayabiliyorsak, bağımsızlık uğruna ve canlar pahasına verilen bir savaşın sonucudur bu yaşamak.
Bu memleketin düşman işgalinden kurtulması için 91 yıl önce heyecanla çarpan yüreklerden bir tane bile kalmadı.
91 yıl önceki yurtseverlik de onlarla beraber tükendi.
Biz şimdi “körler sağırlar, birbirini ağırlar” hesabıyla ve basına kapalı nikahlarda nikah şahitliği yaparken, kurtuluş uğruna can vermiş şehitlerin kemikleri sızlamaz mı?
Üyesi olduğumuz NATO’dan, Patriot yardımı isterken, 91 yıl önce kurtuluş savaşı veren Şahinbey’ler, Karayılan’lar, Şehitkamil’ler, Özdemir Bey’ler, nice adsız kahramanlar başlarını kaldırıp, “ülkemizi tehdit eden düşmanlar mı var? Nedir bu telaşınız? Bu Patriotlar neden geldi?” diye sormazlar mı?
Kahramanmaraş’lı Sütçü İmam, yattığı yerden başını kaldırıp, “kimden korunuyorsunuz ede?” diye sormaz mı?
91 yıl önce, her türlü yokluk, yoksulluk içinde kurtuluş savaşı verenler “biz kimseden korkmadık, size ne oluyor?” diye isyan etmezler mi?
İşgal kuvvetleri gibi Amerika’dan, Almanya’dan, Hollanda’dan Patriotlarla birlikte gelen askerler için, “bunlar da kim, biz bunları 91 yıl önce püskürtmemiş miydik?” diye haykırmazlar mı?
Bugün 25 Aralık 2012.
Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 91. yılı.
Üyesi olduğumuz NATO, patriotlarla birlikte, onları kullanacak askerler gönderiyorlar.
Gaziantep’e, Kahramanmaraş’a, Adana’ya.
Du bakali n’olacak?
Bunları ne zaman ve nasıl püskürteceğiz?
Daha doğrusu, püs – kür – te – bi – le – cek – miyiz?
|