Kutladık.
Dün nutuklar atıldı.
Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunu 91. Yılını kutladık.
Şehitlere ve kaldıysa gazilere saygılar sunulmadan önce, konuşmacılar, sayın valim diye başladılar, sayın belediye başkanlarım, sayın rektörüm, sayın garnizon komutanım, sayın milletvekilim diye başladıkları konuşmalarını, Şahinbey ile Karayılan ile Şehitkamil ile Özdemir Bey ile süsleyerek hamaset nutukları attılar.
Çok ama çok güzel konuşmalar yapıldı.
Hiçbir konuşmacı, Gaziantep’e konuşlandırılacak olan Patroitlardan ve bu savunma silahları ile birlikte gelecek olan conilerden söz etmedi.
Ya da bu konuyu dillendirmeye kimsenin dili dönmedi…
Bu duygu ve düşüncelerle hamaset, hamaset, hamaset.
Ne diyek ağam?
Vatan sağolsun.
Gazi kentin kahraman evlatlarını saygı ile sevgi ile selamlıyorum.
xxx
Böcek…
Bizim yörede “böcük” de derler.
Nedir böcek?
Uçan, kaçan, yürüyen, zararlı, zararsız, iğrenç, sevimli küçücük hayvanların genel adıdır böcek.
Tahtakurusu, hamamböceği ve türevleri, zararlı ve sevimsiz böceklerdir.
Uğurböceği, balarısı gibi türleri ise zararsız, aksine yararlı ve sevimli böceklerdir.
Günümüzde bir “böcek” teranesidir gidiyor.
Ancak bu böcek türü, yukarda saydığım canlı böceklerden değil.
Gelişen teknolojinin ürettiği dinleme ve gözetleme araçlarına da şimdilerde böcek deniyor.
Ve muhterem başbakan bu tür böceklerden rahatsızlığını, televizyon ekranlarında dillendiriyor.
Ne diyor?
“Evimin altındaki ofisimde” diyor.
Başbakanın evinin altındaki çalışma ofisinde, parti merkezindeki makam odasında, meclisteki makam odasında, böcekler bulunmuş.
Başbakan, “beni de dinliyorlar” diye yakınıyor.
Oysa 10 yıldan bu yana iktidarda bulunan bir partinin genel başkanı ve başbakan, bu konuda kendisini kimlerin dinlediğini, niçin dinlediğini değil, salt dinlendiğini söyleyerek mağduriyetini dile getirmemeli.
Biz de başbakanlığın mağduriyet yaşadığını bilmiyorduk, öğrenmiş olduk.
Şimdi bu yazımı okuyan herkese soruyorum;
Başbakanın, kendisinin bile dinlendiğini söylemesi ancak kimin ya da kimlerin dinlediğini bilmemesi konusuna inandınız mı?
Evet, inandık diyorsanız, kendinizi bu yazıyı okumamış sayabilirsiniz.
|