Bu ayın sonunda yerel seçimler var.
Miting alanlarındaki konuşmalar, aklı başında insanları üzecek boyuta geldi.
Sataşmalar, karalamalar, tehditler, şantajlar, dosyalar, dosyalar, dosyalar…
Başbakan, seçim öncesi katıldığı tüm mitinglerde yaptığı konuşmaları Baykal, Bahçeli ve basın üzerine kurmuştu.
İki lafından birinde ya Baykal’a, ya Bahçeli’ye ya da basına çatar, bir başbakana, bir devlet adamına pek de yaraşmayacak biçimde ağzına geleni söylerdi.
Geçtiğimiz gün Ordu’da yaptığı konuşmayı televizyonda izlerken, Başbakan’ın değiştiğini düşündüm.
Çünkü bu kez hedef değiştirmişti.
IMF ile anlaşmanın ne zaman gerçekleşeceğini soran bankalara, işadamlarına ve basına, “Sana mı soracağız? Türkiye’nin menfaatine olursa imzalarız. Ülkenin, milletin menfaatine olmayacaksa, kusura bakmayın, imzalamayız” diyor.
Aynı konuşmasında Başbakan, sözlerini bankalara ve işadamlarına getirerek sürdürüyor; “Efendim, işte büyük işverenler, bankalar zor durumda. Hiç kimse zor durumda değil kardeşlerim. Gerçekler başka, bakmayın. Bunlar alışmışlar, hükümetleri köşeye sıkıştırarak oralardan nemalanmaya. Tabi şimdi diyorlar ki (IMF ile anlaşsınlar da bu para gelsin, bankalara servis yapılsın.) DSP – MHP iktidarında 16 banka battı. 40 milyar dolar ödedik. Ah değerli kardeşlerim, böyle sömürdüler bizi, böyle bitirdiler bizi. Şimdi sıkılmadan çıkıp konuşuyorlar. Şimdi 1 tane batan banka var mı?”
Başbakan değişmiş, hem de hayli değişmiş…
Birkaç gün önce Elbistan’da yaptığı konuşmada, Mahzuni’den şiirler okuyarak, “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana / Bilmem söylesem mi söylemem mi?” diye halka seslenen sanki kendisi değilmiş gibi, bundan birkaç gün sonra Ordu’da yaptığı konuşmada, “hiç kimse zorda değil” diyebiliyor.
Seçim çalışmaları için Gaziantep’e geldiğinde, Gaziantep’i salt İstasyon Meydanı olarak görmüş demek ki.
Partisinin Gaziantep’teki kurmayları, Başbakan’a Küçük Sanayi Sitesi’ndeki kapalı işyerlerini göstermemişler.
Organize Sanayi Bölgelerinde gezdirip, “İşte Gaziantep Sayın Başbakanım” dememişler.
Kahvehaneleri dolaştırıp, işsizlerle karşılaştırmamışlar.
6 yıldan bu yana iktidarda olduğunu unutan Başbakan, sanki bir muhalefet lideriymiş gibi, “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana” diye Mahzuni’den şiir okuduktan sonra, Ordu’da da “hiç kimse zorda değil” diye patronlara, bankalara çatabiliyorsa, “Başbakan hayli değişmiş” demekte haksız mıyız?
“Ben değiştim, değişerek geliştim” diyen yine kendileri değil mi?
Böyle giderse daha da değişecek.
Değişerek gelişecek.
|