Hadi gel belediyeleri, belediye başkanlarının şovlarını yaz.
Aşure dağıtmayı, oyuncak dağıtmayı, soba zehirlenmeleri için araç dağıtmayı ve bunları alanların başkanlara teşekkür etmelerini yaz.
Küçük bir yardım için basını, televizyonları davet edip şirin görünme çabalarını yaz.
Asli görevlerini yapanlara teşekkür etmek, asli görevlerini yaptıkları için onları çeşitli plaketlerle ödüllendirmek bana göre değil, içimden gelmez ama bu tür etkinlikler(!) gırla.
Saymakla bitiremem.
Yardım yardım yardım…
Yardım kime, kimlere yapılır?
Adına sosyal yardım dedikleri “yemlemelerden” iktidarın bir bakanı bile yakınır duruma gelebiliyor.
Bilim Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün bakın ne diyor?
“Sosyal yardım uyuşturucu etkisi yapıyor…”
Ve bir araştırma sonucunda düzenlenen rapora dayanarak sürdürüyor sözlerini;
“Evinde çalışmadan yatan adama asgari ücretten yardım gidiyor.
Asgari ücretle çalışan bir insan, çalıştığı için sosyal yardımlardan yararlanamazken, çalışmayan bir insanın evine asgari ücretin iki katı kadar kaynak giriyor.
Sosyal yardım sosyal yardım olmanın dışına çıkıyor ve insanların üstünde bir uyuşturucu etkisi yapmaya başlıyor…”
Peki, böyle bir ortam nasıl yaratıldı diye soran biri çıksa, mutlaka muhalefet partilerini gösterirler.
Yapılan sosyal yardımların insanlar üstünde uyuşturucu etkisi yaptığı söylemini vallahi de billahi de beğendim.
Yerinde ve doğru bir tespit.
Bir de bu işe kimlerin neden olduğu araştırılsa, bakan bunu da açıklasa diyorum.
Kim olursa olsun, hangi kurum olursa olsun, sosyal yardım yapmaya başlamadan önce, Bakan Ergün’ün bu tespitini dikkate almalı, yapacağı sosyal yardımı hak edene, gerçekten gereksinimi olana yapmalı, kimseyi tembelliğe, bedavacılığa alıştırmamalıdır.
Hele hele “uyuşturucu etkisi yapan” sosyal yardımlar konusunda daha dikkatli olunmalıdır.
Bakan Ergün’ün serzeniş olarak gördüğüm bu açıklaması, önce bakanlar kurulunda sonra belediye meclislerinde masaya yatırılmalı, konu uyuşukluktan kurtarılıp açıklığa kavuşturulmalıdır.
Seçim malzemesi yapılmadan.
Ve en önemlisi oy kaygısı olmadan…
|