Kaç gündür Fransa’nın Başkenti Paris’te öldürülen 3 kadın teröristi konuşuyoruz…
Hemen herkes bir şey söylüyor…
Buna sadece vahset gözüyle bakan da var…
Barış süreci denilen APO ile yapılan görüşmelerin zarar görmemesini isteyen de…
Ama sonuçta bilinen bir şey var ki biz bu isimleri ezberlerken bazı şeyleri unutuyoruz…
Örneğin daha bir hafta önce yaklaşık 100 kişiyle ülkemizde bir karakol basıldı…
Hangi karakol olduğunu kaç kişi hatırlıyor?
Ya şehit düşen askerin kim olduğunu…
O askerin rütbesini bilen var mı?
Aslına bakarsanız sadece bu olay için sormuyorum sadece içinde bulunduğumuz duruma biraz açıklık getirmeye çalışıyorum o kadar.
Şimdi gelelim asıl konuya
Hani malum kişi ve çevreler olup biteni kendi dillerinden topluma anlatmak için hep bir ağızdan…
“Barış süreci…”
“Kan akmasın…”
“Analar ağlamasın…” falan diyorlar ya…
Bunların hiçbiri doğru değil!
Şimdi eğri oturup doğru konusalım…
Yıllardır, başta Barzani olmak üzere BDP dahil, sürekli olarak 4 parçadan oluşan bir Kürdistan tanımını yapmıyorlar mıydı?
Hatta bu partinin temsilcilerinden biri, çok değil sadece 3–5 ay önce, Iğdır’dan Hatay’a kadar bir Kürdistan oluşumundan bahsetmedi mi?
Ne oldu? Bu süreç sona mı erdi?
Değil ama birileri toplumun böyle düşünmesini istiyor…
Konuyu biraz daha açalım…
Irak’ın kuzeyinde kurulan Kürdistan’ın yaşayabilmesi için petrolünün denize kadar ulaşmasıgerekiyordu…
Haliyle bunu gerçekleştirebilmek için de Suriye’ye müdahale edilip kuzeyinde bir Kürt koridorunun açılması…
Ama süreceİran, Irak Çin ve Rusya müdahil olduğu için bu tezgâh tutmadı…
Ancak herşeye rağmen bu petrolü satmak istiyorlar ya…
Bu kez çare olarak Türkiye üzerinden kamyonla yumurtalığa taşıyarak satmaya başladılar…
Yani “barışsüreci” denilen şey gerçekte toplumu uyutmak için kurgulanmış gösteridir…
Değilse…
Irak’ın kuzeyinde bir Kürdistan kurulmuş, üstelik biz onun bağımsız olması, kalkınıp kendi ayakları üstünde durabilmesi için de başından beri destek oluyoruz…
Adamlar uluslararası tüm petrol tekelleriyle iç içe girmiş…
Bölgede onlarca yabancı şirket bulunuyor…
Suriye’ye gelince…
Onlarda özerklik işi çoktan başladı bile…
Hatta meclis kurup özerklik yasaları bile çıkardılar…
İran bu konuda zaten hedefte…
Sonuçta işdönüp dolaşıp bize gelince, barışmış, silah bırakmaymış, ne olur yapmayın…
Önlerinde kazanılmışiki Kürdistan dururken, silah bırakılacağını ummak, cehalet değilse, nedir?
|