Kilis’te, Suriyeli sığınmacılar için düzenlenen bir konteyner kent var.
Bu konteyner kentte 13 bin 467 sığınmacı yaşıyormuş.
13 bin 467 Suriyeli sığınmacı sayısının içinde, kentin çeşitli semtlerinde konut kiralayarak, kalabalık biçimde oturan Suriyelilerin sayısı yok.
Bu sayı salt konteyner kentte oturanların sayısı.
İşte bu konteyner kent 6 mahalleye bölünmüş ve muhtarlık olmuş.
Geçtiğimiz gün muhtar seçimlerini de yapmışlar.
Seçimlere kadın seçmenlerin ilgisi dikkat çekmiş.
Ayrıca çeşitli komisyonlar oluşturmuşlar.
Bu komisyonlar barınma merkezi, güvenlik, sağlık, din ve altyapı alanlarında çalışmalar yapacaklarmış.
Kilis Valisi Süleyman Tapsız, “Suriyeli kardeşlerimizin ilk gerçek demokrasi deneyimini yaşatması açısından tarihi bir öneme haiz bu seçimlerin, Türk ve Suriye halkları arasındaki kardeşliği güçlendirmesini, işbirliği dayanışmasını arttırmasını dileriz” demiş.
Peki, bu Suriyeli sığınmacılar, yarın belediye olmak isterlerse, belediye başkanlarını seçmek isterlerse, kendi aralarından bir kaymakam seçmek isterlerse ne yaparız?
Hani “gerçek demokrasinin ilk deneyimini” yaşadılar ya!
“Kardeşliğin güçlenmesi ve işbirliği dayanışmasının artması” uğruna, bu tür isteklerine de evet mi diyeceğiz?
Der miyiz?
Deriz…
Çünkü biz Ortadoğu’ya çeki – düzen vermeye çalışan ve dünyanın gıptayla baktığı lider ülkeyiz.
Şimdi yalnız Kilis’teki konteyner kentte yaşayan Suriyeli sığınmacıların sayısı 13 bin 467.
Pasaportuyla gelip Kilis’te çeşitli semtlerde konut kiralayarak oturanların sayısı belli mi bilemiyorum.
Siz gelin onların sayısını da belki daha fazladır ama 7 bin olarak varsayın.
Sayı 20 bin 467 ye ulaştı mı?
Bunların ülkelerine dönmeye şimdilik hiç niyetleri yok.
Çünkü ülkeleri bir ateş topuna döndürülmüş.
Esat gitse bile Suriye 40 yıl kargaşa yaşayacak ve kendine zor gelecek.
Bu sığınmacı kardeşlerimiz, her ne kadar refah, bolluk, bereket içinde yaşamıyorlarsa da Suriye’de olmadıkları için şükrediyorlar.
Şimdilik muhtarlarını da seçtiler.
Yarın ne isteyeceklerini de yarın düşünürüz…
|