Soruyu biraz farklı bir şekilde soralım.
Bir ülke düşünün…
Henüz ulus olma sürecini tamamlamamış, bu konuda yapılması gerekenler yarıda bırakılmış…
Bunun yanında, hem içeriden, hem de yabancı ülkelerce, ülkede etnik ve dinsel kimlikler çeşitli yollarla desteklenerek ülkenin üniter olma süreci hep baltalanmış…
Şimdi böyle bir durumda bu ülkede herhangi bir tehdit algılaması olması gerekir değil mi?
Ama bizde herhangi bir tehdit algılaması yok…
Kısaca tehdit yok.
Peki, sizce bu durum normal mi?
Aslına bakarsanız değil ama öyle bir sanılsama yaratılıyor ki, biz etrafımızda ateşten bir çember olmasına karşın hala sıfır sorun politikasına devam etmeye çalışıyoruz…
Öyle ki Suriye’ye girdik gireceğiz ama bir savaş politikamız yok…
Kıbrıs’ın yanı başında adamlar petrol ve doğalgaz aramayı hala sürdürüyorlar, kuru gürültü dışında en küçük bir sesimiz bile çıkmadı…
Güneydoğumuz derseniz hepten duman…
Adamlar haddini o kadar aşmış ki neredeyse Iğdır’dan Hatay’a kadar Kürdistan ilan ediliyor yine bizden tık yok…
Yunanistan Ege’deki adaları işgal etmiş…
Ve artık Türkiye’den çekinmediğini ulu orta ilan etmeye bile başlamış…
Ama beri yanda bizden en küçük bir tepki yok…
Yani öyle bir hava yaratılıyor ki bizim hiç düşmanımız yok… Biz uzayda tüm bu etrafımızdaki ülkelerden yalıtılmış olarak bir kenarda durmaktayız…
Olabilir mi?
Ama sorun Türk milletini paramparça olarak etnik ve dinsel temelde parçalamak olunca olur.
Neden olmasın.
Bilinen o ki tüm bu politikaların amacı; her tarafımız gülük gülistanlık denilerek, orduya olan ihtiyacı en alt düzeye indirgemekti…
Çünkü ulus devlet yapımızın tasfiye edilebilmesi için öncelikle bu konuda kararlı olan ordunun direncinin kırılarak sivil otoritenin hedefleri doğrultusunda hareket etmesi gerekiyordu…
İşte bu gerek balyoz…
Ergenekon, casusluk vs adı altında yapılan operasyonların ana amacı buydu…
Orduyu diskalifiye ederek…
Milleti ve ulus devleti savunmasız bırakmak…
Bunun için ABD destekli bir cemaat önderliğinde gereken her ne varsa o yapıldı…
Bugün gelinen süreçte görünen o ki…
Ordu günden güne zayıflamakta, orduda subaylar önleri kesileceği korkusuyla terfi etmekten bile kaçar hale getirilmişlerdir…
Ve başta deniz kuvvetleri olmak üzere, hava ve kara kuvvetleri de dahil olmak üzere ordunun her kesiminde bir istifa etme furyası başlamıştır.
Her ne kadar birileri son günlerde bu duruma çok üzülüyor gibi görünse de, gerçekte durum tam tersidir…
Yani sonuç olarak amaç ülke savunmasını hedef alan ulusal ordunun tasfiye edilip, BOP için çarpışacak profesyonel orduya kapıyı aralamaktır…
Bu arada sakın ola millete ne oldu diye de asla sormayın…
Ordusu tasfiye edilen bir ülkede millet kalır mı?
|