Son günlerde bir barıştır gidiyor…
Sanki daha önce kullana geldikleri…
Demokrasi…
İnsan hakları…
Özgürlük gibi kavramları yerine getirmişler, o konuda üzerlerine düşeni yapmışlar gibi şimdi de bu kullanılan kavramların arasına barışı da katmaktadırlar…
Barış da diğer sayılan sözcükler gibi biraz sihirli bir sözcük, o da söylendiğinde birçok kapıyı açıyor…
Bu nedenle değil miydi; yıllardır “analar ağlamasın, kan dökülmesin” edebiyatı…
Aslına bakarsanız barış tek basına anlaşılabilecek bir kavram değil…
Aslolan içeriği…
Yani maddeleri…
Bunu da tarafların güçleri belirlediğine göre öyle herkese eşit bir anlaşma falan da söz konusu değil…
Anlaşmaya oturtan güç kimse onun borusu öter.
Onun koşulları maddelerde yer alır.
Şimdi adına barış falan deniyor ya bir bakalım hangi koşullarda gerçekleşiyor…
İktidarıyla, muhalefetiyle üzerinde hem fikir oldukları da ortaya çıktığına göre açıkça söyleyelim…
İlk gidecek şey Türk kimliği…
Anlayacağınız üst kimlik.
“Federasyona izin vermeyeceğiz” denilse de…
“Biz ayrılmayı istemiyoruz, demokratik cumhuriyet” gibi bir şey istiyoruz deseler de…
Bu gerçeği yansıtmıyor…
Zaten üst kimlik olmadığında toplum aynen Osmanlıda olduğu gibi gevşek sınırları olan, her türden tarikatın, cemaatin etnik kimliklerin kendilerine hâkimiyet alanı sağladıkları bir hale dönüşür ki…
Bunun anlamı zaten adı söylense de, söylenmese de parçalanmanın ta kendisi olur…
Şimdi buradan herkese soruyorum…
Buna Hükümet…
Hatta cemaatçiler, PKK’lılar da dahil…
Bana dünyada üst kimliği olmayıp her türden etnik ve dini kimliklerin kendi başına buyruk yaşadığı bir tane gelişmiş ülke gösterin, tüm söylediklerinizi kabul edeceğim…
Hadi üniter yapıyı bir tarafa bırakalım özellikle federe devletlerden örnek verelim…
Yani eyaletlere ayrılmış olanlardan…
Amerika mı?
Almanya mı?
İspanya mı?
Hangisinde üst kimlik yok?
İspanya’yı İmralı tutanaklarında geçtiği için özellikle vurguluyorum…
Hani Türk Milleti hiçbir resmi belgede geçmesin diyen platform’cular, açıp baktınız mı İspanya anayasasına, ne yazıyor başlangıcında “İspanyol Milleti”
Gelelim 2.maddeye; fark yok yine aynı, “İspanyol Milleti”
Kimi maddelerinde ise İspanya halkı deniyor, ispanyalı değil…
Üstelik kamuda yerel dil falan uygulaması yok, her eyaletin kendi dili de olsa, resmi dil Kastilyanca’dır ve tüm İspanyollar bu dili bilmek zorundadır…
Yani diyeceğim kavramlar sizi yanıltmasın…
Sevr de bir barış antlaşmasıydı ve amacı Türkiye’nin parçalanmasıydı…
Ve ne yazık ki bu gün de amaç aynı…