Çeşitli zamanlarda, doğuda değişik bölgelerde kaçırılıp, yaklaşık iki yıldır terör örgütünün elinde tutulan bir kaymakam adayı, askerler ve polisler serbest bırakıldı.
Bu serbest bırakılma işi, “barış süreci” içinde İmralı’da ömür boyu hapse mahkum terörist başı ile görüşüldükten sonra gerçekleşti.
Ailesinden, yakınlarından iki yıla yakın zamandan beri ayrı kalmış gencecik insanların ne kadar heyecanlı olduklarını televizyon haberlerinde izledik.
Hatta biri, tutsaklığı sırasında annesini kaybettiğini serbest kaldıktan sonra öğrenerek gözyaşlarına boğuldu.
30 yıldır can alan yıkıcı – yakıcı terörü bitirmek için, teröristlerin başı ile bizzat görüşülmesi, çoğunluğun içine sinmese de yukarda anlattığım özgürlüğe kavuşma sahnelerinin ortamı yumuşatacağı düşünüldü sanırım.
Gazilere, şehit ailelerine aldırış eden yok.
Hatta onların yükselen sesini kısmak için her türlü yöntem deneniyor.
Yapılan parti toplantılarında, mitinglerde, yanlarına aldıkları bir şehit babasına, “akan kan dursun da” dedirtiyorlar.
Yine yanlarına aldıkları bir gaziyi, o konuşmasa da konuşmuş gibi bir şeyler yazıp gazetelerinde yayınlıyorlar.
Yani “başlattığımız bu barış sürecinden, gazilerimiz de memnun, şehit ailelerimiz de memnun” demek istiyorlar.
Gerçeğin böyle olmadığını kendileri de biliyor ancak 2014 de yapılacak yerel seçimlere yumuşak giriş yapmak istiyorlar.
Bu ülkede yedisinden yetmişine herkes barıştan yana.
Kan akmasını kimse istemiyor.
Barışın sağlanmamasını, terörün sürmesini isteyenler yok mu?
Tabi ki var.
Bu kesim azınlıkta olmasına karşın, çeşitli provokatif eylemlerden ve söylemlerden vaz geçmiyor.
Terör örgütünün içinde bile barış sürecinin sekteye uğramasını isteyenler yok mudur?
Mutlaka vardır.
Bunların yanı sıra, yıllardır bize dost görünen bazı ülkeleri de sayabiliriz.
Çünkü benim cennet ülkemdeki terör, o dost görünen ülkelerin hoşuna gidiyor ve onlar da bitmesini istemiyorlar.
İçinden geçtiğimiz “barış süreci” nin başarıya ulaşmasını herkes ister ama İmralı’da yapılan görüşmelerden sonra yazılan 3 mektubun içeriğinden kimsenin haberi yok.
Bırakın halkın bu konuda ne olup bitiyoru öğrenmesini, meclisteki muhalefet partilerinin bile mektupların içeriğinden haberleri yok.
Terör örgütünün kaçırdığı ve yaklaşık 2 yıldır bırakmadığı 8 kamu görevlisinin bir anda serbest bırakılması, beni sevindirdi ama pek tatmin etmedi.
İster istemez “acaba bu da bir supap politikası mı?” diye düşünmeden edemedim.
|