Ankara ile İmralı arasında bir strateji mühendisliği anlaşması var gibi.
Bu anlaşmaya göre yol haritasını İmralı çiziyor.
Ankara da onaylıyor.
Koruculuk sistemi, yeni tür bir koruculuğa dönüşme aşamasında.
Eski koruculuk sistemi devletten yanaydı.
Yeni koruculuğun statüsünü de yine İmralı belirleyebilecekmiş gibi görünüyor. Yani gören gözler, duyan kulaklar bu izlenimi alıyor.
Hem de barış adına.
Ne biçim bir barışsa.
Kandil, İmralı ile aracısız görüşmek istediğini açık açık söylüyor.
O da barış adına.
Ankara – İmralı – Kandil - Oslo trafiği, herkesin gözleri önünde.
İnkar etmemek gerek, bu konuda bir şeffaflık(!) var.
Çünkü trafik aççık seççik sürüyor.
Böyle açık seçik(!) bir barış sürecinin ayrıntısından kimsenin haberi yok.
Herkes barıştan yana ancak ortada belirgin bir şey yok.
Silah bırakan terörist var mı?
Yok.
Ülke dışına çıkan terörist var mı?
Yok.
Siz bakmayın yandaş basının, şu kadar terörist gitti demesine.
Barış süreci, altı doldurulmadan sürdürülmeye çalışılıyor.
Başbakanın bu konuda büyük bir risk aldığı kesin ancak bu riski başbakanın kişiliğinde Türkiye alıyor.
Eyyi olur inşallah…
xxx
Dünkü yazımda değindiğim, Trakya Üniversitesi Öğrencisi Dilek Özçelik, Sağlık Bakanı ve duyarlı yurttaşların girişimiyle hastaneye yatırıldı.
Şehircilikten sorumlu bakana bu durum aktarıldığında ve bir gazetecinin üstüne basa basa tekrar ettiği “ziyarete gidecek misiniz?” sorusuna bakan bir türlü yanıt vermedi.
Verdi de kaçamak yanıtlarla geçiştirdi.
Kanser ilaçlarının pahalı olduğu için bulunamaması konusuna da dikkat çektiği ve onurlu bir tavırla dile getirdiği için Dilek’e bir kez daha teşekkür ediyor, onu uzaktan alkışlıyorum.
Dilerim bir an önce sağlığına kavuşur.
|