Hedef…
Hedef almak.
Hedef olmak.
Hedefe oturtmak.
Hedef, hedef, hedef.
Başbakan, 11 yıldan bu yana iktidarda olmasına karşın, her konuşmasında CHP’yi ve genel başkanı Kılıçtaroğlu’nu hedef alıyor.
Yetmiyor, MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi hedefe oturtuyor.
Hani göze göz dişe diş ya!
Bakıyorsunuz, ana muhalefet partisi CHP’nin genel başkanı Kılıçtaroğlu’nun hedefinde de başbakan var.
Siz daha bir “Allah Allah, n’oluyor yahu?” demeye kalmadan MHP Genel Başkanı Bahçeli de başbakanı hedefe almış.
Veriyor, veriştiriyor.
Dördüncü muhalefet partisi BDP’ye gelince;
Kıs kıs gülüp duruyor.
Hedefi ne başbakan ne CHP genel başkanı ne de MHP genel başkanı.
Onun hedefi İmralı ve Kandil.
Hele bir de Oslo devreye girerse BDP’nin keyfine diyecek yok.
Sözün özü; halkı hedefine alan yok.
Halkın esemesi bile okunmuyor.
İktidar partisinin de muhalefet partilerinin de hedefinde halk yok.
Halka oy ambarı olarak bakan siyasal anlayış birbirini kırarken, halk da halk gibi bakınıp duruyor.
Halk işte.
Saf, temiz, aldatıla aldatıla feleğini şaşırmış insanlar topluluğu.
500 kilo kömürü gelince süt liman oluyor.
Biraz gıda yardımına tav oluyor.
Az gülücüğe eyvallah diyor.
Hele birileri bol bol Allah’tan, dinden söz ediyorsa, yüreği “pambık” gibi olup yumuşadıkça yumuşuyor.
İktidar partililerin tümü başbakanın ağzıyla konuşuyor.
Gidişattan rahatsızlık çok ama aykırı bir ses yok.
Muhalefet partilerinin herhangi birinden aykırı bir ses çıkınca, basın, “çözülüyorlar” diye manşetler atıyor.
xxx
Bundan böyle her şey durulacak, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Neden?
Milli içkimiz belli oldu da ondan.
Bundan böyle milli içkimiz ayran kardeşim.
Hani yoğurtla sunun karışımı olan içki…
Sen hiçbir şeye kafanı takma.
Milli içki ayranı iç, en az 3 çocuk yap, seyreyle geleceğini.
Ayran içelim, ayrı düşelim…
|