Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Gaziantep Lojistik müdürlüğünde bir yangın çıkıyor.
Yangın nerede çıkarsa çıksın, görsel ve yazılı basın için haberdir.
Yazılı ve görsel basından 3 gazeteci, yangının haberini yapmak için olay yerine gittiğinde, oradaki özel güvenlik görevlilerinin saldırısına maruz kalıyorlar.
Olay yerel gazetelerimizde ve televizyonlarımızda yayınlandı.
Hatta yaygın basına bile haber oldu.
Şimdi merak ettiğim şu;
3 gazeteciye saldıran ve aralarında özel güvenlik görevlilerinin çoğunlukta olduğu 13 kişi hakkında ne gibi bir işlem yapıldı?
Suçun cezasız kalması, suça eğilimli insanları daha pervasızlaştırıyor da…
Üstelik özel güvenlik görevlilerinin Gaziantep’te ilk saldırısı da değil bu olay.
Daha önce Gaziantep Üniversitesinde ve Devlet Hastanesinde de bu tür olaylar yaşanmadı mı?
O olaylar hakkında da herhangi bir işlemin yapılıp yapılmadığını merak ediyorum.
xxx
Kargaşa yaşanan komşu ülke Suriye ile ilgili politikamız, böyle taraflı bir biçimde sürdükçe, geçtiğimiz gün Hatay’ın Reyhanlı İlçesinde meydana gelen ve onlarca yurttaşımızın öldüğü, yüzlercesinin da yaralandığı patlamanın, yarın Kilis’te, Nizip’te, İslahiye’de, Kahramanmaraş’ta, Şanlıurfa’da da meydana gelmeyeceğini kim garanti edebilir?
Yurdundaki kargaşadan kaçıp ülkemize sığınanlara kucak açmamız, insani bir davranış biçimidir.
Ancak “kontrolümüz altında” diye böbürlendiğimiz sınır güvenliği, maalesef kontrolümüz altında değildir.
Bakın aradan kaç gün geçti, Reyhanlı kaymakamı ortada yok, Hatay valisi ortada yok.
Ekranlarda herkes var, ağzı olan konuşuyor ama ortada ilçenin ve ilin yetkilileri yok.
Bu tür olaylar, güney sınırımızın kontrolsüz olduğunun kanıtı değil midir?
Suriyelilerin yerleştirildikleri konteyner ve çadır kentlerde yaşanan olaylar, bu kontrolsüzlüğün göstergesi değil midir?
Hatay halkı huzursuz.
Kilis halkı tedirgin.
İslahiye, Nizip, Şanlıurfa, Akçakale, Kahramanmaraş halkı diken üstünde.
Bu konunun ciddi bir hassasiyetle yeniden düşünülmesinin zamanı geldi de geçiyor bile.
Böyle vahşetlerden sonra eskiden yas ilan edilirdi.
Şimdilerde bırakın yas ilan etmeyi, mahkeme kararıyla, “soruşturmanın selameti ve halkın psikolojisi” düşünülerek yayın yasağı getirilmesine ne dersiniz?
|