29 Mart yerel seçimleri tarihe geçecek…
Bundan önce yapılan tüm seçimler tarihe geçmedi mi?
Tabi ki geçti ama o seçimlerde bir düzey vardı.
Bu seçimlere ise düzeysizlik egemen…
Aklımıza ilk gelen birkaç örnekle savımızı güçlendirmeye çalışalım;
“AKP ile gelen APS ile gider” diyebilen muhalefet liderine yanıt, siyasi muhataplarından değil bir validen geliyor;
“O APS ile gidecek…”
Devletin bir valisi, bir parti liderine yanıt verme sevdasına kapılıp böyle konuşabiliyorsa, bu seçimler tarihe geçmez mi?
AKP Gaziantep Milletvekili Özden Müftüoğlu’nun, 21 mart 2009 günü Nevruz kutlaması için yayınladığı mesaj, 20 mart 2004 tarihinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Nevruz mesajı ile örtüşüyorsa, ve bunun suçlusunun da danışmanlar olduğu söylenip, fatura onlara kesiliyorsa, bu seçimler tarihe geçmez mi?
Numara üstüne numara yapılarak, yurttaşlık numarası olmayan seçmenlerin, ilkin, oy kullanamayacağı, ardından konu yumuşatılıp, numarasız seçmenlerin de oy kullanabileceği açıklanıyorsa, bu seçimler tarihe geçmez mi?
10 milyon seçmenin yurttaşlık numarası olmadığı açıklandıktan sonra, İç İşleri Bakanı’nın, numarası olmayan seçmen sayısının 3.5 milyon olduğunu söylediği bu seçim dönemi tarihe geçmez mi?
Gün ağarmadan nüfus müdürlükleri önünde numara almak için kuyruklara giren yurttaşların hakkı, mağduriyeti tarihe geçmez mi?
2007 genel seçimlerinden 2009 yerel seçimlerine kadar, seçmen sayısında görülen 6 milyonluk artışla, bu seçimler tarihe geçmez mi?
Seçimler öncesi iktidar partisi genel başkanı ve başbakan ile muhalefet partilerinin liderleri arasında geçen ve pek de düzeyli olmayan sataşmalara tanık oluyorsak, bu seçimler tarihe geçmez mi?
Beyaz eşyaların dağıtıldığı, yolsuzluk dosyalarının havada uçuştuğu bu seçim dönemi tarihe geçmez mi?
İktidarda kalma veya iktidara gelme uğruna, kutsal bildiğimiz değer yargıları alt üst ediliyorsa, bu seçimler tarihe geçmez mi?
Konuşması gerekenlerin sustuğu, susması gerekenlerin bağıra bağıra konuştuğu bu seçimler tarihe geçmez mi?
Tarihe geçecek bu tür çarpıklıklar, herkesin gözleri önünde gelişiyor ve herkes de bu çarpıklıkları görmezden geliyorsa ya da çarpıklık olduğunu bildiği halde bir kılıf uydurma pişkinliği gösteriliyorsa, bu “herkes” tarihe geçmez mi?
“Peki, sen ne yapıyorsun?” diye soracak olursanız;
Ben de günümüzün notunu tutup sizlerle paylaşarak, tarih babaya malzeme hazırlamaya çalışıyorum.
Eksiklerimi siz tamamlayın lütfen.
Öte yandan, gelecekte tarihin yüzüne nasıl bakacağımızı ya da tarihin bize nasıl bakacağını merak ediyorum doğrusu.
Yoksa siz merak etmiyor musunuz?...
|