İnsanlar toplu şekilde haklarını aramak için bir araya geldiklerinde…
Tek ses…
Tek yürek olmaya başladığında hemen birileri ortaya çıkar ve derler ki böyle bir şey yapılır mı?
Seçim zamanı oyunuzu kullanın böylece demokratik görevinizi de yapmış olursunuz.
İşin aslına bakarsanız böyle bir düşünceyi herhangi bir yurttaş savunamaz…
Bunu olsa olsa yurttaşlık bilinci gelişmemiş, her şeyi yukarıdan bekleyen, sadece onların belirlediği seçenekler arasından kendince doğru olanı bulmaya çalışan…
Daha açıkçası padişah tebaalığından henüz kurtulamamış kişiler savunabilir
Yoksa hak arama bilincine sahip olmuş…
Ödevlerini de bilen cumhuriyet yurttaşı değil.
Şimdi gelelim demokrasiye…
En özet tanımıyla düşünce özgürlüğü demek değil midir?
Buradan insanların düşünceleri temelinde örgütlenmesi…
Seslerini duyurması…
Düşüncelerini yaymaya çalışması anlamı çıkmaz mı?
Bal gibi de çıkar ama dünyanın hiçbir yerinde ülkeleri yönetenler yönetilenlerin örgütlenip seslerini duyurmasını da istemez…
Bu biraz hak verilmez alınır sözünü doğrularcasına birleşilip örgütlenip mücadele edilerek elde edilebilir…
Zaten başka bir yolu yoktur…
Hem zaten demokrasi denilince de örgütlü toplum akla gelir örgütsüz toplum değil.
Düşünün ki herhangi bir partiyi oldukça yüksek bir oy oranıyla iktidara getirdiniz…
Ve biliyorsunuz ki oy almak için birçok vaatte de bulunuldu…
Ama seçilir seçilmez olur ya hepsini de unuttu…
Ya da vazgeçti…
Nasıl baskı yapacaksınız?
Biliyorsunuz hükümetleri etkileyen sadece oy verenler değildir hatta örgütsüzse onların hiç etkileme şansı yoktur bile denilebilir…
İşte o zaman özellikle uluslararası güçler, onların baskıları burada önemli rol oynar…
Eğer ki toplum örgütsüzse…
Sesini duyuramıyorsa…
Tepki gösteremiyorsa…
Hükümet çok kısa sürede güçlü devletlerin denetimine girer…
Bu nedenle hükümeti doğru politikalara yönlendirebilmek için baskı gurupları olmak zorundadır…
Halk; sendikalar, dernekler, odalar, partilerde örgütlenip yönetenler üzerinde baskı oluşturmazsa…
Meydan; bu baskıyı oluşturabilecek, sayıca az ama ekonomik açıdan güçlü bir avuç sermayeye ve yabancı ülkelere kalır…
Son günlerde yaşananlar bu konuda örnektir…
Hem başkanlık tartışmalarının ortasında meydana gelen gezi parkı olayları son derece öğreticidir…
Yaklaşık bir haftalık direnişin ardından ortaya çıkmıştır ki; eger halk örgütlenip mücadele etmezse…
Nasıl bir başkanlıkla tanışacağımız da görülmüştür…
Parlamenter demokraside bile en küçük tepki gösterildiğinde ezmeye çalışılıp 1000’a yakın insan yaralanmışsa…
Maazallah bir de başkanlık olursa, olabilecekleri siz düşünün…
|