Balık hafızalı bir toplum olup çıkıverdik.
Unutuyoruz.
Her şeyi çabucak unutuyoruz.
Bakın Suriye ile ilişkilerimiz tartışılıyor mu?
Unuttuk.
Hatay’da, Kilis’te, Gaziantep’te, Şanlıurfa’da ve bu illerin ilçelerinde, Suriyeli sığınmacıların yaşattığı sıkıntıları unuttuk.
Bu illerde yaşayanların sıkıntılarını unuttuk.
Reyhanlı’da yaşanan vahşeti unuttuk.
Bilim insanlarını, komutanları, milletin iradesiyle seçilmiş milletvekillerini Silivri zindanlarında unuttuk.
Hukuku unuttuk, adaleti unuttuk.
Cumhuriyeti, demokrasiyi unuttuk.
Bu kutsal kavramları unuttuk ama dilimizden de düşürmedik.
Gezi Parkı olaylarını bile neredeyse unutacağız ama sağolsun başbakanın ben merkezli söylemleri, unutmamızı engelliyor.
Ne diyor başbakan?
“Emri ben verdim, polisim kahramanlık destanı yazmıştır” diyor.
Bu söylemden sonra Gezi Parkı olayları yeniden başlıyor.
Cizre’de, terör örgütünün asayiş birimi kurup kimlik kontrolü yaptığını, bırakın unutmayı görmezden bile geldik.
Hani balık hafızalı bir toplum olduk diyoruz ya!
Halkın güvenliğini sağlaması gereken güvenlik görevlilerini, halkın üstüne salanları da en kısa zamanda unuturuz.
Bu konuda kışkırtıcıları bile unutmak üzereyiz.
Çünkü eylemci ile kışkırtıcıyı ayırt edemez hale geldik.
Bunları unuttuk ya da unutmak üzereyiz de unutmadıklarımız var mı acaba diye kendimize sorarsak;
Top kafalı bir toplum olduğumuzdan olsa gerek topu unutmadık.
Top derken futboldan söz etmek istiyorum.
Gezi Parkı eyleminde Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı birlikte hareket ederek çok güzel örnek verdiler.
Ta ki UEFA dan ceza fırtınası esene kadar.
Şimdi tüm zamanımızı UEFA’nın iki spor kulübüne verdiği cezaya ayırıyoruz.
Gazeteler, televizyonlar hep bu konudan söz ediyor.
Gündemi sık sık değiştirilen Türkiye, şimdi de dış odaklı bir gündemle çalkalanıyor.
Her neyse canım, yarın bunu da unuturuz hiç merak etmeyin.
Biz neleri unutmadık ki?
“Ayaklar baş oldu” ne de olsa…
|