İstanbul’da başlayan, kısa sürede başta Ankara ve İzmir olmak üzere hemen hemen ülkenin tüm kentlerinde yaşanan direnişe bakmaktan, Mısır’a bakamamıştık.
Mısır bir çalkantı içindeydi.
Tahrir Meydanı’nda Mursi karşıtları aleyhte gösterilere başladığında, başka meydanlarda da Mursi’nin yandaşları lehte gösteriler yapmaya başlamışlardı.
“100 günde Mısır’ın tüm sorunlarını halledeceğim” diye cumhurbaşkanı olan Mursi, tek adamlığa oynadı, tüm kurumların yapısını değiştirdi.
Aradan bir yıl geçtiğinde, Mursi’nin kafasındakini anlayan Mısır halkı ayağa kalktı, direndi ve askerin yardımıyla da Mursi’i devirdi.
Ancak keşke asker bu işe karışmasaydı.
Keşke seçimle gelen seçimle gitseydi.
Kendisinin iş başına getirdiği askerin başındaki general, Mısır halkının değil ama Amerika’nın bir göz kırpmasıyla Mursi’yi alaşağı ediverdi.
Gazete haberlerine göre, Mursi’yi destekleyen “ihvan” sakalını kesmeye başlamış.
Eeee, demek ki Mısır’da da yanardöner taifesi mevcutmuş…
Ülkesinde kendisine karşı savaşa giren ve bu karşı savaş bizim iktidar tarafından desteklenen Esat’ın direnişi üçüncü yılına girdi.
Oysa bizim necip devlet adamlarımızdan birileri “Cuma namazını Şam’da kılmaya” hazırlanıyordu ama olmadı.
Dünyanın ağası, “oturun oturduğunuz yerde” deyiverdi.
Bundan sonra ne olacak?
“Biz Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun eş başkanlarından biriyiz” diye kasım kasım kasılanların ne yapacağı merak ediliyor.
Çünkü Mısır, Kuzey Afrika ülkelerinden biri.
Gerçi Libya da Kuzey Afrika ülkesiydi ama Libya konusunda egemen güçlerden yana tavır almış, onlarla birlikte hareket etmiştik.
Mısır’da yaşanan bu çalkantıdan sonra, cennet ülkemin her kentinde yaşanan halk direnişi nasıl biçimlenir?
Daha da yoğunlaşarak sürer mi?
Yoksa hükümet, “gelin anlaşalım, madem demokrasi var, hadi bakalım erken seçime gidelim” diye bir duruş sergileyerek, bir ayı aşan süredir yaşanan halk direnişini gördüğünü ve anladığını mı belirtir?
Konunun bana göresine gelince;
Halkı % 50 % 50 ayıran iktidarın, böyle bir yolu seçeceğini sanmıyorum.
Aleyhinde olan bu tür gelişmeleri bile lehine çevirmeyi devlet adamlığı sanma pişkinliği nereye kadar sürer bilemem.
Çünkü baktığını gören gözler kör olmuş.
Ortadoğu’nun sancılarla kıvranması kimlerin işine geliyorsa, onlar şimdi kıs kıs gülerek ellerini ovuşturuyorlardır.
|