Bundan yaklaşık 2 hafta önce Mısır’da başlayan halk hareketinin sonucunda ordu yönetime el koyarak iktidarı ele geçirdi…
İşin içinde hem ordu..
Hem de halk hareketi olunca birilerinin kafası oldukça karıştı…
Dolayısıyla bu durum analizlere de yansıdı…
Kimi bu durumu darbe olarak nitelerken…
Kimisi de bunun bir halk devrimi olduğunu iddia ediyordu…
Anlaşılıyor ki her iki taraf da olaya sadece bir yönüyle bakmakta, konuyu bir bütünlük içerisinde değerlendirmekten kaçınmaktadırlar…
Aslında bu durum belki uzun da sürebilecek bir tartışmanın fitilini de ateşlemişbulunmaktadır…
Yani
İçinde ordunun bulunması olayı darbe yapar mı?
Ya da sadece halk hareketine bakarak bunun bir devrim olduğunu söylemek mümkün mü?
İsterseniz konuyu biraz enine boyuna tartışalım…
İşin doğrusu Mısır üzerine yapılan operasyon 1990’ların başında başladı…
O tarihlerde IMF tarafından dayatılan reform paketlerinin amacı, ülke ekonomisini yıkıma uğratarak Mısır’ı uluslararası sermayenin talanına açmaktı
o tarihe kadar Mısır aynen bizim eskiden olduğumuz gibi kendi kendine yeten az sayıda ülkeden biriydi…
Sonuçta Mısır ekonomisi istikrarsızlaştırıldı.
İşsizlik korkunç boyutlara ulaştı.
3000yıllık tarım geçmişi olan ülke, dışarıdan gıda maddeleri ithal eder hale getirildi…
Yani anlayacağınız her zaman yaptıkları gibi ulusal ekonomi yerle bir edildi…
Sonuçta
2012 yılında iktidara gelen Muhammed Mursi yönetimi halkın şikâyet ettiği hiçbir konuyu çözemediği gibi…
Halkın yaşam şekline müdahale ederek çelişkiyi keskinleştirdi…
Bilindiği gibi Mısır’da iktidara gelen Müslüman Kardeşler örgütü öyle sanıldığı gibi Müslümanların temsilcisi bir örgüt değil…
ABD’nin neredeyse 1950’lerden beri denetim altına alarak desteklediği bir hareket…
Çünkü ABD bu hareketle Nasır’ı devirebileceğini düşünüyordu...
Zaten ondan önce de yani 1941’den beri de İngiliz istihbaratının kontrolünde…
Biliyorsunuz Mursi ABD’nin bölgede ulus devletleri yıkıp yerine ılımlı İslam rejimler getirmeyi hedefleyen Arap Baharırüzgârıyla iktidara getirilmişti…
Sonuçta başarılı olamadı.
Bunun üzerine halkın tepkisi ABD’yi de hedef alarak giderek büyümeye başlayınca…
Mısır devlet ve ordusu üzerindeki denetiminin gideceğini gören ABD, orduyu kullanarak halk hareketinin yönetimini ele geçiriyor…
Böylece ABD ve İsrail yanlısı ordu da kahraman rolüne bürünmüş oluyor…
ABD açısından Mısır’ın büyük bir önemi bulunuyor…
Ayrıca Mısır ABD’nin hemen her yıl ekonomik yardımda bulunduğu iki ülkeden biri…
Yani Mısır,İsrail’le barış anlaşmasının yapıldığı 1978 yılından bu yana yılda 1,5 milyar dolar gibi bir yardım almaktadır…
ABD açısından bir ülkeye yapılan yardımı kesmenin en önemli koşulu, seçilmiş bir hükümetin darbeyle devrilmiş olması…
İşte bu nedenle ABD’nin dili bir türlü darbe demeye varmıyor…
İsterseniz diğer desteklerini de söyleyelim ki kafanız çok fazla karışmasın…
Suudi Arabistan
Bahreyn…
Katar…
BAE…
Sizce bu kadar “demokratik” ülkenin desteklediği bir harekete darbe demek mümkün mü?
|