Güney sınırımıza 350 atlı, 2000 yaya dayanmış.
Etkili ve yetkililerimiz hemencecik teşhisi koydular;
“Suriyeli kaçakçılar…”
Çocukluk ve ilk gençlik yıllarım, şirin kentim Kilis’te geçti.
1960 lı yıllar Kilis, adı kaçakçılıkla anılan, sınıra sıkışmış, gelişmekte olan küçücük bir kentti.
Arkadaşımızda ders çalışıp geç bir saate evimize dönerken ya da arkadaşlarımızla gezmelerden dönerken, kaçakçıyla karşılaştığımız çok olmuştur.
3 – 5 atlı, gecenin ilerleyen saatlerinde, Suriye’den yükledikleri bazı eşyalarla hızlıca yanımızdan geçip giderlerdi.
Gece getirilen o kaçak eşyalar, ikinci gün, tuhafiyecilere dağıtılır, iş biterdi.
Yani bu kaçakçı dediğimiz insanlar, canını tehlikeye atarak askere yakalanmadan, çatışmaya girmeden mayınlı araziden geçip, günlük nafakasını çıkarmaya çalışan işsiz insanlardı.
Bu insanlar, kaçakçıdan çok esas kaçakçının mallarını taşıyan sırtçılardı.
Bunlara da kaçakçı denirdi.
Ben hiçbir zaman 350 atlı 2000 yaya kaçakçının sınıra dayandığına ya da sınırdan geçtiğine tanık olmadım.
Bizim kuşaktan olanlar da böyle atlı ve sivil kalabalık bir kaçakçı ordusuna tanık olmamışlardır.
Güney sınırımıza dayanan bu 350 atlı ile 2000 yaya için neden kaçakçı dendiğine pek akıl erdiremedim.
Bir şeylerin gizlenmeye çalışıldığından mıdır, halkı oyalamak için yakıştırılmış mıdır anlayamadım.
Güney sınırımızdaki yerleşim birimlerinde oturanlar, sanki savaşın içinde yaşamlarını sürdürüyorlar.
Suriye’deki çatışmalardan gelen serseri kurşunlardan her gün bir yurttaşımız yaşama veda ediyor.
Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa diken üstünde.
Bölge, patlamaya hazır barut fıçısı gibi.
Ve bu bölgede yaşayan insanlara, sınıra dayanan 350 si atlı 2000 i yaya bir gurup, kaçakçı diye yutturulmaya çalışılıyor.
Bölgede yaşayanlar bunun böyle olmadığını çok iyi biliyorlar ama ne yapsınlar?
Ankara atlı yaya kalabalık bir gurubu kaçakçı olarak yorumluyor.
Bunların ne kaçırdığını Ankara bile bilmiyor.
Allah Ankara’ya akıl, fikir ihsan etsin…
Bu karmaşa içinde Şeker Bayramını kutlayacağız.
Ben şimdiden herkesin bayramını kutlar, bayramın bayram gibi geçmesini dilerim.
Bayramdan sonra görüşmek dileğiyle, huzurlu bayramlar.
|