Dün 29 Mart 2009 Pazar günüydü.
Dünün en büyük özelliği de yerel seçimlerin yapıldığı gün olduğundan, seçim yasaklarının uygulanıyor olmasıydı.
Bu yazı yazıldığı sırada henüz hiçbir sandık açılmamış, seçim yasakları kalkmamış, kimin kazandığı, kimin kaybettiği, seçim sonuçlarının kime teğet geçtiği belirlenmemişti.
Ülke genelinde 48 milyon 6650 seçmen, 177 bin 050 sandıkta oy kullandı.
Sonuçlar belli olmadığı için katılım oranını, geçersiz sayılan oy oranını şimdiden bilemiyoruz ama siz bu yazıyı okurken Gaziantep özelinde ve yurt genelinde yerel yöneticilerin tamamına yakını belli olmuş olacak.
Dünkü seçimlerle ülke genelinde 92 bin 848 yerel yönetici belirlendi.
Bunlar 16 anakent belediye başkanı, 65 il belediye başkanı, 892 ilçe belediye başkanı, 1972 belde belediye başkanı, 3 bin 284 il genel meclisi üyesi, 33 bin 868 belediye meclisi üyesi ve 52 bin 765 de mahalle ve köy muhtarı…
Bu ülke genelinin rakamları.
Gaziantep’te ise 932 bin 665 seçmen, 3 bin 295 sandıkta oy kullandı.
Yani bu gün anakent belediye başkanı, ilçelerin belediye başkanları, il genel meclis üyeleri, belediye meclis üyeleri ile köy ve mahalle muhtarları da büyük bir olasılıkla belirlenmiştir.
Seçim öncesi yaşanan şamata, aklı başında olan herkesi üzen düzeysiz politik konuşmalar bitti artık…
Bu günden başlayarak yeni söylemlere hazırlıklı olmak gerek.
Yenilenin, yenilgiyi kabul etmeyeceği, kazananınsa başarıdan başarıya koşacağı söylemleri ayyuka çıkacaktır.
Dahası, her seçim döneminde olduğu gibi, seçim sonuçlarına itiraz süreci başlayacak ama bu arada atı alan da üsküdarı geçmiş olacak.
Bugün, belediyelerde çiçeklerden, kutlama ziyaretlerinden geçilmiyordur.
Seçilenlerin rehaveti ne kadar sürerse sürsün, sonuçta geldikleri yerde 5 yıl kalacaklar.
Önemli olan, o koltuklara oturanların bu 5 yılın hakkını vermeleri, seçildikleri görevi unutmamadan, kendilerine oy verenlere hizmet etmeleri.
Bu cennet ülkenin güzel ve iyi insanları, her zaman iyi yöneticilere layıktır diye düşünüyorum ama bu iyi ve güzel insanların da sandık başına gittiklerinde kendilerini yönetecek olanları yine kendilerinin seçeceği bilinciyle hareket etmesi gerektiğini de söylemeden geçemeyeceğim.
Herkesin bildiği bir özdeyiş var hani; “toplumlar, layık oldukları biçimde yönetilirler…”
Dünkü seçimlerin ülkemize, kentimize hayırlı uğurlu olmasını yürekten istiyor, seçilenlere de fazla rehavete kapılmadan, görevlerine dört elle sarılmaları konusunda başarılar diliyorum.
Bizim görevimiz halk yararına yapılanları alkışlamak, halk yararına olduğuna inanmadığımız çalışmaları da eleştirmek ve halka duyurmak olacaktır.
|