Ben merkezli politik bir dönemden geçiyoruz.
Yaklaşık 6 ay sonra yerel seçimler yapılacak.
Ortalık aday adayından geçilmiyor.
Hem de tüm partilerde.
Oysa Seçim Yasası aynı Seçim Yasası.
Siyasal Partiler Yasası aynı Siyasal Partiler Yasası.
Yürürlükteki bu iki yasa kökten değiştirilmedikçe, istediğin kadar yerel seçim yap, istediğin kadar genel seçim yap, halkın iradesini yansıtmaz.
Aylardan beri süreç süreç uzuyoruz.
Aylardan beri paket paket paketleniyoruz.
Akil akil çözümler aradık, akilleri memleketi dolaştırdık.
Sonuç ne oldu?
Ben merkezli politikalarda kimsenin “ne oldu” diye sormaya hakkı olabilir mi?
Sonuçtan bir kişinin haberi olsa yeter de artar bile.
Ben merkezli politikaların uygulandığı ülkelerde, parlamentonun da esemesi okunmaz.
Çünkü “ben” her şeyi bilir, her şeyi yapar ve herkesin de her söylediğini, her yaptığını doğru sanması sağlanır.
Şu hale bakın;
BDP, ana dilde eğitim hakkı için bir haftalık eğitim boykotu başlatıyor.
Selahattin Demirtaş, boykot açıklaması sırasında “süreç” ten söz ederek, “Süreci kendisi (başbakan) değil, süreci başlatan sayın Öcalan’dır” diyor.
Bizim sayınlardan ses soluk çıkmıyor.
Ben merkezli politikanın “ben” i sus pus…
Bugün yeni eğitim öğretim yılı başlayacak
Gelen her milli eğitim bakanı, kendi meşrebine göre bir eğitim sistemi oluşturmaya çalıştı.
Her gelen bakan, bir önceki bakanın sistemini değiştirip kendi sistemini uygulamaya girişti.
Bu çocukların hali ne olacak diyen yok.
Eğitimciler şaşkın, veliler şaşkın, öğrencilerin bir şeyden haberleri yok.
BDP de ana dilde eğitim için bir haftalık eğitim boykotuna başlayacak.
Yeni eğitim öğretim yılı için kimlere hayırlı olsun diyeceğimizi şaşırdık.
Şimdilerde gündemin en sıcak konusu mart ayında yapılacak yerel seçimler olduğundan, eğitimle meğitimle kim uğraşacak Allah aşkına?
Hele şu mart ayı bir geçsin.
Hele şu “süreç” bitsin.
Hele şu “paket” açıldın.
Süreç süreç, paket paket batıyoruz.
Görmüyor musunuz?...
|