Hani birkaç gün önce demokrasi paketi açıklandı ya, aslına bakarsanız açıklanma durumuna bir an göz atmak bile paketin içeriği hakkında ipucunu veriyordu…
Çünkü
Bu pakete karşı olduğu düşünülen gazete ve televizyonların hiç biri çağrılmamıştı.
Yani paketi açıklayanlar seçimlerini yapmış ve bir kısım medya mensubunu içeri almamaya karar vermiş…
Yani son derece “demokratik…”
Neyse buna fazla takılmadan destekleyenler kısmına geçelim isterseniz, bir anlamda ölçüdür, kimin destekleyip desteklemediği…
Baktığımızda başta ABD, onun yanında AB parlamentosunu bu ülkelerin basın yayın organlarını, yabancı sermayenin temsilcisi durumundaki örgütleri, bilumum gerici ve bölücüleri görebiliriz…
Gelelim paketin içeriğine; bakalım içinde neler bulunuyor:
İlk olarak kamuda başörtüsü konusu göze çarpıyor, belki 21 maddelik paketin içinde ilk sırada değil ama anlaşılıyor ki öncelik onun…
Yani bugüne kadar kamuda çalışanların hangisinin daha dindar…
Ya da kimin hangi tarikat veya cemaate yakın olduğuna ilişkin herhangi bir bilgimiz bulunmuyordu…
Hemen herkes kamuda tarafsızlığı ön planda tutan laik bir devletin çalışanları gibi giyindiği için böyle bir soru önem de taşımıyordu…
Ama durum değişti…
Artık bakınca kim hangi mezhep ya da tarikattan…
Hatta kişiyi cemaat kökenine kadar anlamak mümkün olacak…
Tabi bu durum iş takibi için gelenleri nasıl etkiler, bunun yorumunu da size bırakıyorum…
Bu durumda çalışanlar arasında birlik dayanışma kalır mı?
Ya da işyeri barışı…
Bunu da zaman gösterecek.
Pakette madde çok ama damgasınıvuran maddeler belli…
Bunlardan biri de anadilde eğitim konusu…
Dünyanın neredeyse hiçbir ülkesinde uygulanmayan bir garabet ülkemizde sanki demokrasinin bir parçasıymışçasına uygulamaya konuluyor…
Aslında konu son derece açık…
Tek dil tek devlet, çok dil çok devlettir…
Paketin açıklanmasından hemen sonra birçok etnik grubun da anadilde eğitim yapmak üzere başvuruda bulunmaya hazırlandığı da göz önünde bulundurulursa…
Anlayacağınız çok kısa bir süre sonra memlekette tamamen kendi dilleriyle eğitim yapan…
Kürt…
Laz…
Çerkez…
Süryani…
Hatta şu anda adını saymadığımız birçok dilden okulların kurulacağı anlaşılmaktadır…
Yani sorun şu;
Bölgede güçlü bir Türkiye, başta ABD ve AB olmak üzere hiçbir emperyalistin işine gelmiyor…
Bu nedenle Türkiye sanayileşmek gibi bir hedeften de çoktan vazgeçirilmişti…
Hatta bu konuda ısrarcı olanların başına neler geldiğini de sanırım hatırlarsınız…
Sonuçta bu da yetmiyor, biliyorlar ki ulus olarak kalındığı sürece tekrar toparlanma tehlikesi her zaman için mevcut…
Bu kez işi sansa bırakmak istemiyorlar…
Biliyorlar ki; Türkiye ne kadar fazla etnik ve dini kimliklere ayrılırsa kendileri için o kadar iyi…
İşte adına “Demokrasi Paketi”denilen şeyin özü de bu…
Zaten BOP usulü demokrasi başka türlü olmaz…
|