Seçim seçim derken bir seçimi daha geride bıraktık. Bu seçimin geçmiş yıllara göre daha tartışmalı bir seçim olması yanında, seçim, neredeyse 10 kişinin ölmesine ve en az 100 kişinin de yaralanmasına neden olmuştur.
Aslında seçim süreci bütünüyle bakıldığında bir kaoslar yumağıdır çünkü iktidar yürütme erkini kullanarak özelikle muhalefeti baskı altına almıştır.
Ve muhalefet eden birçok insan, bu gün özellikle Ümraniye soruşturması adı altında hukuksuz bir şekilde yargılanmaktadır.
Bunun dışında YSK’nın tüm uyarılarına rağmen seçim rüşveti tüm hızıyla sürdürülmüş, bu konuda alınan yargı kararları dikkate alınmayıp, tamamen göz ardı edilerek...
Ve ne yazık ki devletin bazı mülki amirleri bu konuda alet edilmişlerdir.
Tüm bunların yanında bir türlü düzeltilemeyen seçmen sayısını hesaba katmıyoruz. Bir yasa değişikliği yapılarak YSK’nın belirlemesi gereken seçmen sayısı, Yürütmeye bağlı olan TUİK’ e devredilmiş ve böylece bu gün…
Hatta çok uzun bir süre tartışılacak seçmen sayısının ortaya çıkmasına neden olunmuştur.
Tabi son anda çıkan TC kimlik numarası olmayanların oy kullanamaması durumu da tüm bunların üzerine tuz biber ekmiştir.
Yani ülkemiz; tüm bu tartışmalı konuların içinde bir seçim ortamına sokulmuştur.
Seçim sürecinde partiler arası yaşanan rekabet de ilginçtir.
Aslında olması gereken, bir anlamda siyasi partilerimizin ülkemizin geleceği, toplumun refahı, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü üzerine hazırlayacakları plan ve projeleri karşılaştırmakken…
Yaşanan süreçte…
Partilerin bir birleri hakkında hazırladıkları yolsuzluk dosyaları rekabetin temelini oluşturmaktadır.
Seçimin ardından son birkaç gündür de seçimlerin analizi yapılmaya çalışılmaktadır.
Herkes kendine göre bir değerlendirme yapmakta…
Baktığı pencereden neler gördüğünü açıklamaya çalışmaktadır.
Ve genelde değerlendirme…
Kim kazandı?
Kim kaybetti?
Kim kimin elinden hangi illeri aldı? Bazında sürdürülmektedir.
Hatta bir kısım yazarlarımız, çok ayrıntılı analizler yapmakta ve partilerin neden artış yaptığının ya da gerilediğini kendilerince açıklamaya çalışmaktadırlar.
Birkaç puan gerileyen için ders olmalı ya da biraz atak yapan içinse daha fazla gayret etmeliler türünden öğütlerde bulunmaktadırlar.
Ama tüm bu seçim keşmekeşi içinde birçok önemli nokta gözlerden kaçmaktadır. Bunların başında bu gün ülkemizde yaşanan ekonomik kriz, ulus devlet ve üniter devlet yapımızın çok ciddi tehdit içinde olması ve güneyimizde kurulan kukla Kürt Devleti’nin tanınması yönündeki girişimler hiç gündeme gelmemiştir.
Seçim sonuçlarına biraz dikkatle bakıldığında açıkça görülecektir ki, ABD’nin bölgede kurmak istediği Büyük Kürdistan’ın Türkiye bölümü de adım adım oluşturulmaya başlanmıştır. Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir TRT 6 kurulduğunda “Sıra Toprak talebinin kabul edilmesinde.” Dememiş miydi? şimdi de seçim sonuçlarını değerlendirirken “halk diline, kimliğine kültürüne sahip çıkmıştır.”demiştir.
Başka söze gerek var mı?
|