Yol yapmak zor iştir.
Meşakkatli iştir.
Plan ister, program ister, zamanlama ister.
Hele yapacağınız yollar kent içi yollarsa daha zor daha meşakkatlidir.
Kent içi yol yapımı konusunda herkesi memnun etmek de pek kolay değildir.
Ancak, akşam geçtiğiniz yol, hiçbir duyuruya gerek duyulmadan sabahleyin kapatılıyorsa, bu yol yapımında bir yanlışlık vardır.
O kentte oturanları hiçe saymaktır.
Bir hafta önce yapımı biten, asfaltlanan yolda, bir hafta sonra başka bir kurum gelip kazı çalışması yapıyorsa, bu uygulamada bir terslik vardır.
Bir ay önce biten kaldırım taşları döşemesi bir ay sonra sökülüp yeniden yapılıyorsa, bu işte bir kuşku vardır.
Hele hele bu tür yol yapımları, yerel seçimler yaklaştığında hız kazanıyorsa, gülünçtür, komedidir, seçmeni aldatmaya yöneliktir.
Hiç kimse alınmasın.
Yol yapımının zor ve meşakkatli iş olduğunu başta söyledik.
Ama bu tür çalışmalar bir plan ve program içerisinde yapılmıyorsa ve zamanlamaya hiç dikkat edilmiyorsa, bunda da bir kurnazlık vardır…
xxx
AKP iktidarı 11 yıldan bu yana iş başında.
Ve türban konusunu 11 yıldan bu yana gündeme getirmekten bir hal oldu.
Neredeyse türbanla yattı türbanla kalktı.
Madem türbanı kamuya sokmak bu kadar kolaydı, neden 11 yıl beklendi?
Şimdi de iktidar partisinden Hacca gidip gelen hanım milletvekillerinin başlarını kapatarak genel kurul salonuna girmesi gündeme oturtuldu.
Hem de o kadın milletvekilleri tarafından televizyon ekranlarına çıkılarak…
Bana göre bu hanım milletvekilleri, başbakana danışmadan, bireysel bir tavır sergilememişlerdir, açıklamaları bireysel değildir.
Bu yazı, dün meclis oturumu açılmadan yazıldığı için konuyu kısa kesiyorum.
Geçtiğimiz yıllarda başı kapalı ve mesleği de tıp doktorluğu olan bir hanım, MHP’den Antalya milletvekili seçilmişti.
Gazeteciler, meclise başı kapalı olarak mı gireceğini sorduğunda, “sıkıntı yaratmayacağım” diye bir yanıt vermişti.
Ardından da meclise başı kapalı gelmiş, genel kurul salonuna girerek başını açarak girmişti.
Gerçekten de hiçbir sıkıntı yaşanmamıştı.
Şimdi iktidar partisi, yerel seçimler öncesi yine türbanı kullanarak yapay politikalarla, türbana karşı çıkanlara yüklenmeye çalışacak.
Cumhuriyetin temel taşları yerlerinden oynatılmış, politikada gelenek, teamül kalmamış, sataşma üslubu politikanın geçerli dili olmuş ne gam.
Gerginlik politikası sürdürüldükçe, bu cennet ülkenin yarınlarında bir ışık göremiyorum.
Günümüzde politikacı, mahkemenin kadıya mülk olmayacağını unutmuş görünüyor.
|